2467 Bize Süleyman ibn Bilâl, Yahya ibn Saîd’den; o da el- Munbaıs’ın himayesinde bulunan Yezîd’den tahdîs etti. Yezîd, Zeyd ibn Hâlid (radıyallahü anh)’den şöyle derken işitmiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e buluntu şeyin hükmü soruldu. Zeyd ibn Hâlid kesin olarak söyledi ki: Peygamber sorucuya:
— “Sen onun çıkınını ve ağız bağını iyice tanı. Sonra onu bir sene bildir, i’lân et” buyurdu. el-Munbaıs’ın âzâdlısı Yezîd şöyle diyordu: Eğer (buluntu) i’tirâf edilmezse, onu bulup almış olan kimse onunla nafakalanır ve buluntu onun yanında bir emânet olmuştur. (Süleyman ibn Bilâl dedi ki:) Yahya ibn Saîd şöyle dedi: İşte bu “Onun yanında bir emânet olmuştur” sözü, Rasûlüllah’ın hadîsi içinde mi, yoksa Yezîd’in kendi tarafından söylediği bir şey mi olduğunu bilmediğim şeydir. Sonra o sorucu:
— (Yâ Rasûlallah!) Koyun yitiği hakkında nasıl görürsün? dedi. Peygamber:
— “Onu tut, al. Çünkü o ancak senin yahut mü’min kardeşinin yahut da kurdundur” buyurdu. el-Munbaıs’ın âzâdlısı Yezîd: O, yani koyun yitiği de i’lân edilir, dedi. Sonra sorucu tekrar Peygamber’e:
— Deve yitiği hakkında nasıl re’y edersin? dedi. Zeyd ibn Hâlid dedi ki: Bunun üzerine Peygamber:
— “Onu serbest bırak! Çünkü onun ayakkabısı ve su tulumu berâberindedir. Sahibi subaşında onu buluncaya kadar o kendisi subaşına gelir ve ağaçları yer (yani yaradılışı kuvvetlidir, korumaya ihtiyâcı yoktur)” buyurdu.