2466 Zeyd ibnu Hâlid el-Cuhenî (radıyallahü anh) şöyle demiştir; bir bedevî Peygamber’e geldi ve O’na bulup da kaldırdığı buluntu bir şeyin hükmünü sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Onu bir sene i’lân et, sonra bunun çıkınını ve ağız bağını saklayıp koru. Bu müddet içinde birisi gelir de o buluntuyu ve onun sıfatlarını sana haber verirse (onu kendisine ver); kimse gelmez ise kendin onunla nafakalan” buyurdu. Sorucu kişi:
— Yâ Rasûlallah! Yitik koyunun hükmü nedir? Dedi. Rasûlüllah:
— “O, ya senin, ya mü’min kardeşinin, yahut da kurdundur (yani bu yitik koyunu sen alır, i’lân eder de sahibini bulamazsan sana aittir; sen almaz da mü’min kardeşin alırsa, o, onu alıp koruyan o mültekıtındır; o da almazsa artık koyun kurdundur)” buyurdu. Bu defa da o kimse:
— Yitik devenin hükmü nedir? Diye sordu.
Bu defa Peygamber’in yüzünün rengi değişti ve:
— “Kayıp deveden sana ne var? O hayvanın tabanı ve su tulumu berâberindedir. (Sahibi buluncaya kadar) kendisi suya gelir ve ağaç yer” buyurdu.