2444 Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Babam Abdullah Uhud’da vuruldu. Arkada çocuklar ve borç bıraktı. Ben alacaklılara babamın borcundan bir kısmını indirmelerini istediğimi ulaştırdım. Onlar benim isteğimi kabul etmediler. Bunun üzerine Peygamber’e geldim de kendisinden alacaklılar yanında bana şefaat etmesini istedim. Peygamber onlardan bu borç indirmeyi istediğinde, onlar yine kabul etmediler. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bana:
— “Yâ Câbir, hurmanı (toplayıp) herbir nev’i ayrı ayrı sınıflandır: Acve denilen iyi hurmayı bir boy yap; İzku ibn Zeyd denilen nev’ini ayrı bir boy yap; el-Line denilen az değerli olanını da ayrı bir boy yap. Sonra ben sana gelinceye kadar alacaklıları hazır et” buyurdu. Ben Peygamber’in bu emirlerini yaptım. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve hurma harmanının üzerine oturdu. Ve bu hurma nev’ilerînden alacaklılardan her bir adamın hakkını ölçtü, nihayet onların haklarını tastamam verdi. Ve hurma sanki ona hiç el sürülmemişçesine olduğu gibi artıp kaldı.