2315 Ebû Mûsâ (radıyallahü anh)’dan: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Müslümanlarla Yahudiler ve Hırıstiyanlar’in meseli (yânı Allah’a ve peygamberlerine karşı bunların durumlarının benzeri) şu adamla işçilerinin meseli gibidir:
Adam bir topluluğu, geceye kadar kendisine iş işlemeleri şartı üzere belli bir ücretle ırgat tuttu. Fakat bunlar günün yarısına kadar o kimse için çalıştılar da:
— Senin bize vermeyi şart kıldığın ücrete bizim ihtiyâcımız yoktur. İşlediğimiz iş bâtıldır, dediler.
Müste’cîr bunlara:
— Çalışmalarınızı boşa gidermeyin, işinizin geri kalanını tamamlayın da ücretinizi tastamam alın, dedi.
Onlar çalışmaktan çekinip, işi terk ettiler. Müste’cîr de onlardan sonra başkalarını (Ebû Zerr ve Ebu’l-Vakt’ten başkalarının rivayetinde: İki ücretli topluluğu) ücretle ırgat tuttu ve bunlara:
— Şu gününüzün geri kalan zamanını siz tamamlayın da şunlara şart kıldığım ücrete sizler hak kazanın, dedi.
Bu defa bunlar çalışmaya koyuldular. Nihayet ikindi namazı vakti olunca, bunlar da:
— Şimdiye kadar işlediğimiz iş bâtıldır (bir ücrete tâbi’ değildir). Bu iş senin olsun ve bu hususta bize vermeyi şart ettiğin ücret de senin olsun, dediler (çalışmadılar).
Müste’cîr bunlara da:
— (Öyle yapmayın) işinizin geri kalanını tamamlayın (da ücretinizi alın). Gündüzden geri kalan ancak az bir şeydir, dedi.
Fakat onlar çalışmayı kabul etmediler. Müste’cîr bunların günlerinin kalanını tamamlamak ve kendisi için çalışmak üzere bir topluluk daha ırgat tuttu. Bunlar güneş batıncaya kadar evvelkilerin günlerinin kalanında çalıştılar ve evvelki iki kaafile işçinin ikisinin ücretlerini tamam aldılar. İşte bu, müslümânların ve bu nurdan kabul ettikleri şeyin meselidir”.