2088 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle dedi: Abdurrahmân ibn Avf Medine’ye geldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Abdurrahmân ibn Avf ile Ensâr’lı Sa’d ibnu’r-Rabî arasında kardeşlik akdi kurdu. Sa’d zenginlik sahibi bir kimse olduğundan, Abdurrahmân’a hitaben:
— Malımı yarı yarıya seninle bölüşeyim, ve bir de seni evlendireyim, dedi.
Abdurrahmân da Sa’d’e:
— Allah sana ehlini ve malım bereketli kılıp mübarek eylesin. (Benim bunlara ihtiyâcım yoktur.) Siz bana çarşıya delâlet ediniz, dedi.
Akabinde çarşıya gidip bir mikdâr keş ve yağ kazancıyla döndü ve bu kârı ev halkına getirdi. Az bir zaman yahut Allah’ın dilediği süre ikaamet ettik ki, Abdurrahmân, üzerinde (evlenenlere mahsûs olan) sarı koku bulaşığı olduğu hâlde geldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Bu, hâlin nedir?” dedi. Abdurrahmân:
— Yâ Rasûlallah, ben Ensâr’dan bir kadınla evlendim, dedi. Rasûlüllah:
— “O kadına ne kadar mehr verdin?” diye sordu. Abdurrahmân:
— Altından bir çekirdek yahut bir çekirdek ağırlığı (yani beş dirhem) altın, dedi.
Bunun üzerine Peygamber:
— “Bir koyunla olsun düğün yemeği yap” buyurdu.