1971 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir adam Peygamber’e geldi ve:
— Kavmin en gerisinde olan bu insan ramazân gündüzünde kadınının üstüne düştü, dedi.
Peygamber ona:
— “Bir köleyi hürriyetine kavuşturacak imkânı bulabilir misin?” buyurdu.
O zât:
— Hayır (bulamam), dedi. Peygamber:
— “Öyle ise zincirleme iki ay oruç tutmağa güç yetirebilir misin?” buyurdu.
O zât:
— Hayır (güç yetiremem), dedi. Peygamber:
— “Altmış fakiri doyurabileceğin bir şey bulabilir misin?” buyurdu.
O zât:
— Hayır (bulamam), dedi.
Ebû Hureyre dedi ki: Bu sırada Peygamber’e içi hurma dolu bir arak getirildi. O zebbîl yânı zenbil denilen kabdır. Peygamber o şahsa:
— “Bu hurmayı kendinden keffâret olmak üzere fakirlere yedir” buyurdu.
O zât:
— Bizim aileden daha muhtâc olanlara mı? Medine’nin iki lâbesi, iki kara taşlık nahiyesi arasında bizim ailemizden daha muhtâc bir ev halkı yoktur, dedi.
Peygamber:
— “Öyleyse bunu kendi ailene yedir!” buyurdu.