1848 Bize Şibl ibn Abbâd, İbnu Ebî Necîh’ten tahdîs etti ki, Mucâhid şöyle demiştir: Bana Abdurrahmân ibnu Ebî Leylâ, Ka’b ibn Ucre (radıyallahü anh)’den tahdîs etti ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ka’b’ı yüzü üzerine haşereler düşer hâlde gördüğünde:
— “Haşerelerin sana eziyet veriyor mu?” buyurdu. O:
— Evet eziyet veriyor, dedi.
Bunun üzerine Rasûlüllah ona; Hudeybiye’de iken, kendileri ve berâberindeki topluluk Hudeybiye’den hacc yapacakları belirmemiş ve Mekke’ye girmeleri arzusu üzerinde bulunurlarken, tıraş olmasını emretmiştir. Bunun üzerine Allah, tıraş olmakla ilgili fidye (el-Bakara: 196) âyetini indirdi. Bunun akabinde Rasûlüllah Ka’b ibn Ucre’ye: “altı fakîr arasında bir ferak verip doyurması yahut bir koyun kurbân etmesi yahut da üç gün oruç tutması” şıkklarını emretti.