1586…….Aişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir: Biz Peygamber’in beraberinde haccdan başka bir niyetimiz olduğunu bilmeksizin (Medîne’den) çıktık . Mekke’ye varıp (umre için) Beyt’i tavaf ( ve Safa- Merve’yi sa’y) ettiğimiz zaman Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), hedy sevk etmeyenlerin ihramdan çıkmalarını emretti. Bu emir üzerine hedy sevk etmeyenler ihramdan çıktılar . Peygamber’in kadınları da hedy sevk etmemişlerdi. Onlar da ihramlarından çıktılar. Âişe devamla dedi ki: Yalnız ben (sallallahü aleyhi ve sellemerif’te) hayz oldum da Beyt’i tavaf edemedim. Hacıların teşrik günlerinden sonra konaklaya geldikleri Hasbe (yani Muhassab) gecesi olunca, ben :
— Yâ Rasûlallah! İnsanlar bir hacc ve bir umre ile dönüyorlar, ben ise yalnız bir hacc ile dönüyorum, dedi.
Rasülullah:
— “Mekke’ye geldiğimiz gecelerde sen tavaf etmedin mi?” diye, sordu.
Âişe:
— Hayır; etmedim, diye cevâb verdi. Rasülullah:
— “Öyleyse kardeşinle Ten’îm’e git, oradan umre ihramına girip telbiye et. Sonra tavaf ve sa ‘y edip, buluşma yerimiz olan bu yere geliniz” buyurdu.
(Mü’minlerin annesi) Safiyye (radıyallahü anha) şöyle dedi: Ben de âdetimi görmüş olduğumdan, kendimi muhakkak insanları yollarından alıkoyucu sanıyordum. Rasülullah:
— “Ey yaralayan ve kökünden sökücülüğü halkın hareketini durduran kadın!. Sen nahr gününden ifâda tavafını yapmadın mı?” dedi.
Safiyye devamla dedi ki: Ben de:
— Evet, yaptım, diye cevâb verdim. Bunun üzerine Rasülullah:
— “Be’s yoktur (veda tavafı hayızlıdan düşmüştür), haydi yollan!” buyurdu.
Âişe dedi ki: Umreden dönüşümde Peygamber bana; ben Mekke’ye inmekte, kendisi de Mekke’den yukarı çıkmakta iken; yâhud da ben çıkmakta, kendisi de aşağı inmekte iken kavuştu.