“Yevme yahrucûne minel-ecdâs” (el-Kamer 7) kavlindeki el-Ecdâs , kabirler ma’nâsınadır. “Bu’siret ” (el-infitar: 4) bu’sîret (= eşelendi) ma’nâsınadır. “Havzımı eşeledim” demek, havzımın dibindeki şeyleri yukarısına çıkardım, demektir. “el-îfâd ” (el-Maâric: 43); sür’atlice gitmek manasınadır. El-A’meş, bu âyetteki “NSB” lâfzını “İlâ nasbin” okudu ki, dikilmiş bir şeye doğru öne geçme yarışı yapıyorlar, demektir. “Nusb” lâfzı dikilen tek şeye isimdir; “Nasb ” ise dikmek ma’nâsına masdardır. “Yevme’l-hurûc” (el-Kaaf: 42) kabirlerden çıkış günüdür. “Yensilûn” (Yâsîn: 51), çıkıp gidiyorlar, demektir.
1377 Alî ibn Ebî Tâlib şöyle demiştir: Biz bir kerre Bakîu’l-Garkad kabristanında bir cenazede buIunduk. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bizim yanımıza gelip oturdu, biz de O’nun etrafında oturduk. Peygamber’in elinde bir deynek vardı. Başını aşağıya doğru eğdi de, elindeki deynekle yere vurmaya başladı.
Sonra:
— “Sizden hiçbir kimse ve nefeslendirilmiş hiçbir can hâriç olmamak üzere, muhakkak herbirinin cennetten ve cehennemden olan yeri (takdîr edilip) yazılmıştır. Ve herbir kimse muhakkak şakî yahut saîd olarak yazılmıştır” buyurdu.
Bunun üzerine sahâbîlerden biri:
— Öyle ise Yâ Rasûlallah, ameli ve ibâdeti bırakıp yazılmış olan kitabımıza dayanamaz mıyız? Bizden saadet ehli olan her kişiyi ilâhî yazı, saadet ehlinin hayr ameline sevkeder (cennetlik olur). Yine bizden şakaavet ehli (olması mukadder) olan her kişiyi de îlâhî yazı, şakaavet ehlinin (şerr) ameline sevkeder (bu da cehenneme girer), dedi.
Rasûlüllah
— ” (Diğer rivayette: Siz amele devam edin, çünkü herkes niçin yaratıldı ise o kendisine kolaylaştırılır) Saadet ehline gelince, onlara saadet amelini işlemek kolaylaştırılır. Şakaavet ehline gelince, onlara da eşkıya zümresinin şerr işlerini işlemek ciheti kolaylaştırılır” buyurdu. Sonra da şu âyeti okudu: “Bundan sonra kim verir ve sakınırsa, o en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız. Amma kim cimrilik eder, kendini müstağni görür ve o en güzeli yalan sayarsa, biz de ona o en güç olanı kolaylaştırırız” (el-Leyli: 5-10)