1370-Ve Salim şöyle dedi: Ben Bâbam Abdullah ibn Omer’den işittim, o şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bundan sonra bir kerre de Ubeyy ibn Ka’b ile beraber İbnu Sayyâd’ın bulunduğu hurmalığa gitmişti. Rasûlüllah onu gafil yakalamak ve ibn Sayyâd kendisini görmeksizin onun husûsî hayâtını görmek ve onun kâhinliğinden, tabiî olmayan hâlinden ve sözlerinden birşeyler işitmek ve sahâbîlere göstermek istiyordu. Peygamber onu kadife örtüsü içinde yan yatmış bir hâlde gördü. Kadife hırkası içinde genizden gelen anlaşılmaz bir hırıltı vardı. Tam bu sırada bir hurma ağacının arkasına gizlenmiş bulunan İbnu Sayyâd’ın annesi, Rasûlüllah’ı gördü ve hemen:
— Yâ Safı! İşte Muhammed geldi, diye seslendi.
Safî, İbnu Sayyâd’ın adıdır. İbnu Sayyâd sür’atle ayağa kalktı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), maiyyetinde bulunan kimselere:
— Şu kadın oğlunu o hâlde bıraksaydı, o tutarsız saçma sapan sözleriyle, tabiî olmayan hâli ile size ne mal olduğunu açıklardı, buyurdu.
Ve Şuayb ibn Ebî Hamza kendi hadîsinde: “Ferafasahu, ramrametun” yahut “zemzemetun” şeklinde söyledi. Ukayl ibn Hâlid ise “Ramrametun” dedi. Ma’mer ibn Râşid ise “Ramzetun” diye söyledi.