1227- Bize Ebû Ma’mer tahdîs edip şöyle dedi: Bize Abdulvâris tahdîs edip şöyle dedi: Bize Kesîr ibnu Şınzîr, Atâ ibn Ebî Rebâh’tan tahdîs etti. Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (Musta’lık oğulları seferinde) beni kendisine âid bir ihtiyâca gönderdi. Ben gittim. Sonra o işi yerine getirerek geri döndüm ve kendisine selâm verdim. Fakat Rasûlüllah selâmımı karşılamadı. Bunun üzerine kalbimde öyle şiddetli bir hüzün meydana geldi ki, onun mâhiyetini yalnız Allah bilir. İçimden de: Belki Rasûlüllah bana darıldı, bu işini ağır yaptığıma hükmetti, dedim. Sonra kendisine tekrar selâm verdim. Yine selâmıma mukaabele etmedi. Bu defa gönlümde birinci defakinden daha şiddetli bir hüzün meydana geldi. Sonra Rasülullah’a (üçüncü defa) selâm verdim. Bu kerre (namazdan çıkınca) selâmımı karşıladı. Ve: “Beni, senin selâmına selâm ile mukaabele etmekten, yalnız benim namaz kılmakta bulunmaklığım men’ etmiştir” buyurdu. Ve Rasûlüllah bu sırada devesi üzerinde kıbleden başka cihete yönelmiş olarak yol alıyordu.