1212 Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz: Tahiyye namaz içindedir der, bir takım isimler söyler ve birbirimize selâm okurduk (yani fulâna selâm olsun, fulâna selâm olsun derdik). O isimlere selâm ettiğimizi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) işitti de:
“Et-Tahiyyâtu lillâhi ve’s-salâvâtu ve’t-tayyibâtu. Es-Selâmu aleyke eyyuhen-nebiyyu ve rahmetu’llâhi ve berekâtuhu. Es-Selâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhıs-sâlihîn. Eşhedu en lâ ilahe ille’llâhu ve eş-hedu enne Muhammeden abduhu ve rasûluhu” deyiniz. Çünkü sizler bu ve ibâdillâhis-sâlihîn ( = ve Allah’ın bütün iyi kullarına selâm olsun) sözünü söylediğiniz zaman, muhakkak Allah ‘ın gökteki ve yerdeki her bir sâlih kuluna selâm vermiş olursunuz” buyurdu.