Ve İbn Abbâs radıyallahü anhüma-: İnsan, namazı içinde kendi bedeninden istediği herhangi bir organı ile yardım isteyebilir (yani organını kullanabilir) demiştir. Ebû İshâk Amr ibn Abdillah da namazı içinde kendi başlığını eliyle koyup kaldırmıştır Alî ibn Ebî Tâlib de namazda sağ elinin avuç içini sol kolunun bileği ile eli arasındaki eklem üzerine (yahud ayaktaki aynı eklem üzerine) koymuş ve namazda cildi kaşımakta ve elbiseyi düzeltmekte be’s yoktur, demiştir.
1207 Bize Mâlik, Mahrame ibn Süleyman’dan; o da İbn Abbâs’ın himayesinde bulunan Kurayb’den haber verdi. Kurayb de Mahrame’ye İbn Abbâs radıyallahü anhüma’tan şöyle haber verdi:
ibn Abbâs, bir gece mü’minlerin anası olan Meymûne’nin yanında kalmış. Meymüne, İbn Abbâs’ın teyzesidir. İbn Abbâs şöyle dedi: Ben (başımı) yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlüllah ile ehli de başlarını yastığa koyarak uzandılar. Rasülullah uyudu. Tâ gece yarıyı bulduğu, yahut biraz evvelce, yahut biraz sonraya kadar. Sonra Rasülullah uyandı. Akabinde oturdu ve eliyle yüzünden uykuyu sildi. Ondan sonra Âlu İmrân Sûresi’nin son on âyetini okudu. Sonra kalktı ve asılı duran küçük bir kırbaya uzandı. O kırbadan güzelce bir abdest aldı. Sonra dikilip namaz kılmaya koyuldu.
Abdullah ibn Abbâs dedi ki: Ben de kalktım ve O’nun yaptığı gibi yaptım. Sonra gittim ve O’nun (sol) yanına, namaza durdum. Rasülullah sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı eliyle tutup okşadı.
İki rek’at kıldı, sonra iki rek’at, sonra iki rek’at, sonra iki rek’at, sonra iki rek’at kıldı. Ondan sonra tek (rek’atlı bir namaz) kıldı. Sonra müezzin O’na (çağırmaya) gelinceye kadar yine uzandı. Sonra kalktı ve hafif iki rek’at namaz kıldı. Sonra da evinden çıkıp sabah namazını kıldırdı.