956 Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Omer ibn Hattâb çarşıda satılmakta olan kalın ipekten bir kaftan aldı. Müteakiben o kaftanı alıp Rasûlüllah’a getirdi ve: Yâ Rasûlallah, bu kaftanı satın al da bayramda ve elçiler geldiği vakitler giyinip onunla süslen, dedi. Rasûlüllah da ona: “Bu ancak (âhiretten) nasibi olmayan kimsenin giyeceği libâstır” buyurdu. Bundan sonra Omer Allah’ın dilediği kadar ikaamet etti. Sonra Rasûlüllah ona dîbâcdan dokunmuş bir kaftan yolladı. Omer bu kaftanla geldi ve onu Rasûlüllah’a getirdi de: Yâ Rasûlallah! Sen, bu ipekli cübbe âhirette nasibi olmayan kimsenin giyeceğidir, buyurmuştun; böyle iken şimdi bana bu ipekli cübbeyi gönderdin! dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da ona cevaben: “Onu satarsın ve bedeliyle bir hacetini görürsün” buyurdu.