718 Bize Abdullah ibn Dâvûd tahdîs edip, şöyle dedi: Bize el-A’meş, İbrahim’den; o da el-Esved’den; o da Âişe’den tahdîs etti. Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), içinde vefat etmiş olduğu hastalığa tutulduğu zaman, Bilâl O’na gelir, namaz vaktini bildirirdi. Peygamber:
“Ebû Bekr’e emredin de namazı kıldırsın” buyurdu. Ben: Şübhesiz Ebû Bekr ince kalbli bir insandır. Eğer senin makaamına geçip dikelirse ağlar ve okumaya muktedir olamaz, dedim. Peygamber yine:
“Ebû Bekr’e emredin, namazı kıldırsın” buyurdu. Ben de o söylediğim sözün benzerini söyledim. Peygamber üçüncü yahut dördüncü defasında:
“Şübhesiz sizler Yûsuf Peygamber’in sahibesi olan kadınlarsınız (yânı onlar cinsinden kadınlarsınız). Ebû Bekr’e emredin de namazı kıldırsın” buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekr namazı kıldırmağa başladı. Peygamber de iki kişiye dayanarak çıktı.
Peygamber’in iki ayağı ile yerde çizgi çizerek çıkışı hâlâ gözümün önündedir. Ebû Bekr, Peygamber’i görünce geri çekilmeye davrandı. Peygamber; namazı kıldır, diye işaret etti. Fakat Ebû Bekr İmamlık makaamından geriye çekildi. Peygamber Ebû Bekr’in yanıbaşına oturdu. Ebû Bekr, tekbîrleri insanlara işittiriyordu.
Bu hadîsi el-A’meş ibn Süleyman’dan rivayet etmekte Muhâdır el-Hemedânî el-Kûfî (206), Abdullah ibn Davud’a mutâbaat etmiştir.