347 Bize A’meş tahdîs edip şöyle dedi: Ben Şakîk ibn Seleme’den işittim, şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Mes’ûd ve Ebû Musa’nın yanında idim. Ebû Mûsâ, Abdullah’a:
— Yâ Ebâ Abderrahmân, bir kimse cünüb olsa da su bulamasa, nasıl yapar? Bana haber ver, dedi.
Abdullah:
— Su buluncaya kadar namaz kılmaz, dedi. Bunun üzerine Ebû Mûsâ:
— Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine “Sana şöyle yapman kâfi gelirdi” buyurduğu vakit ki Ammâr’ın sözünü nasıl yaparsın? dedi.
Abdullah:
— Görmedin mi, Ömer bu söze kaanî’ olmadı, cevâbını verdi. Bunun üzerine Ebû Mûsâ:
— Ammâr’ın sözünü bir tarafa bırakalım. (Teyemmüm âyetini kasdederek) Ya şu âyeti ne yapacaksın? Mukaabelesinde bulundu. Abdullah buna karşı İbn Mes’ûd ne diyeceğini bilemedi de:
— Biz şayet bu adamlara bu hususta bir ruhsat verirsek, nerede ise onların birine su soğuk gelince, suyu bırakıp teyemmüm edecektir, dedi.
A’meş şöyle dedi: Ben Şakîk’a:
— Abdullah ibn Mes’ûd, cünübün teyemmüm etmesini, soğuktan dolayı teyemmüm etmesi ihtimâlinden dolayı mı kerih gördü? diye sordum.
Şakîk buna:
— Evet, diye cevâb verdi.