59- Bize Muhammed ibn Sinan (223) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Fuleyh (168) tahdîs etti. H ve keza bana İbrahim ibnu’l-Munzir (226) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Muhammed ibn Fuleyh (197) tahdîs edip şöyle dedi: Bana babam tahdîs edip şöyle dedi: Bana Hilâl ibn Aliyy, Ata ibn Yesâr (94)’dan, o da Ebû Hureyre’den tahdîs etti. Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir:
Meclisin birinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) huzûrundakilere söz söylerken ansızın bir bedevi gelip: Kıyâmet ne zamandır? diye sordu. Rasûlüllah konuşmasına devam etti. Oradakilerin kimi: Bedevî’nin ne dediğini işitti, amma suâlinden hoşlanmadı dedi; kimi de: Belki işitmedi diye hükmetti. Nihayet Rasûlüllah sözünü bitirince: “O kıyâmeti soran nerede?” diye, yani bunun gibi bir lâfızla suâl etti. Bedevî:
– İşte ben yâ Rasûlallah, dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah:
– Emânet zayi’ edildiği vakit kıyâmeti bekle, buyurdu. Yine bedevî:
– Emâneti zayi’ etmek nasıl olur? diye tekrar sorunca, Rasûlüllah:
– İş, ehli olmayana yöneltilip dayandırıldığı zaman kıyâmeti bekle, buyurdu.
buyurdu.