"Enter"a basıp içeriğe geçin

Anu için Unug-Ki Şehri Kuruluyor – Sümer Tabletleri

Toprakları tarayan yükseltilmiş göz, her şeye nüfuz eden yükseltilmiş ışınla. Avluda, kendi kapalı mekanının içinde Enlil’in hızla tırmanan gökkuşu durmaktaydı. Anu ve Antu’nun gelişi yaklaşırken, Edin’de kalırken kullanmaları için yeni bir yer seçildi; ne Enlil’in ne de Enki’nin yeri olmalıydı bu. Unug-ki denildi adına, latif yer anlamına. Gölge yapan ağaçlar dikildi içine.

Tam ortasına ak ve arı bir yapı, Anu’nun evi inşa edildi. Dıştan yedi basamakla yükseliyordu; içi ise birkralın özel dairesi gibiydi. Anu’nun göksel arabası Dünya’ya vardığında, Anunnakiler karşılaşmak için onu, gök gemileriyle yükselip süzüldüler.Tilmun‘daki arabalar yerine güvenle inmesi için yol gösterdiler. O yerin komutanı olan Utu, Dünya’ya hoş geldiniz, dedi büyük dedesine ve ninesine.

(Yedi basamaklı merdiven, yedi kollu şamdan gibi ezoterik anlamlı sembollerin gerçekte Dünya’nın dışarıdan girildiğinde yedinci gezegen olmasını hatırlatması dışında bir anlamı yoktur. Bu nedenledir ki; Anunnakiler sembolik olarak yedinci günü tatil ilan ettiler, yedi kişi ile yargılama yaptılar, tapınakları yedi kat yaptılar, makamlarına yedi merdiven ile çıkıldı.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de ezoterik insanlar bu sembolleri kullanarak Tanrısallaşmaya çalışıyorlar. Keşke bunların gerçekte başka bir gezegenden gelen canlıların sembolleri olduğunu bilselerdi. Tam bu noktada benim 14 tableti yazma nedenlerimden biri de budur. Gerçek aydınlanma. Yalanlarla, Anunnakilere tapıp buna din diyerek aydınlanamayız.)