Orada saf sularda yıkayıp tatlı yağlarla ovacaktı. Sonra kırmızı bir kefene sarıp lacivert taşından bir taşa yatıracaktı. Sonra kayalara bir dinlenme yeri oyacaktı onun için ki, Yükseliş Gününe dek orada beklesin. Kendisine gelince, adımlarını Enki’nin meskenine yöneltti İnanna. Sevdiceğinin ölümünün bedelini istedi, suçlunun, Marduk’un ölmesini talep etti.
Bu kadar ölüm yeter, dedi Enki ona. Marduk kışkırttı ama cinayet işlemedi! İnanna öğrenince Enki’nin Marduk’u cezalandırmayacağını, kendi ana babasına ve erkek kardeşine gitti. Sesini göğün en tepesine dek yükseltti: Adalet! İntikam! Marduk’a ölüm, diye bağırdı. Enlil’in meskeninde oğulları, İnanna ve Utu toplandılar; bir savaş meclisi kurdular.