Oğullarıyla birlikte taş topladı; bu taşlarla bir sunak dikti, Ardından sunakta bir ateş yaktı, kokulu tütsülerle yaktı ateşi. Kurbanlık olsun, diye lekesiz bir dişi koyun seçti. Ve Enki’ye adadığı sunağın üstünde bu dişi koyunu kurban etti. O sırada göksel arabasının içindeki Enlil, Enki’ye sözler aktarmaktaydı.
(Yaratılış 8;
17- ”Kendinle birlikte bütün canlıları, kuşları, hayvanları, sürüngenleri de çıkar. Üresinler, verimli olsunlar,
yeryüzünde çoğalsınlar. ”
18- Nuh karısı, oğulları ve gelinleriyle birlikte gemiden çıktı.
19- Bütün hayvanlar, sürüngenler, kuşlar, yeryüzünde yaşayan her tür canlı da gemiyi terk etti.
20- Nuh Rab’be bir sunak yaptı. Orada bütün temiz sayılan hayvanlarla kuşlardan yakmalık sunular sundu. )
(Burada özellikle paylaşmak istediğim konu yakmalık sunu konusudur. Tevrat’ta peygamberler sürekli Tanrı’ya hayvan yakar ve Tanrı bu kokudan hoşnut olur. Yanmış et kokusundan bırakın Tanrıyı, hangi canlı hoşlanır bilemem. Ayrıca neden Tanrı yanmış et kokusunu sevsin ki? Bu nasıl bir Tanrıdır ki, kendi için hayvan yaktırır? Oysa gerçek Anunnakiler için hayvan kesip onlara etinin yedirildiğidir. Ortada sunu falan yoktur. Ortada Anunnakiler için kurulan ziyafet sofrası vardır. Yakmalık sunu denilen şey gerçekte budur.)