"Enter"a basıp içeriğe geçin

Gemiyi Sürecek Anunnaki Belirleniyor – Sümer Tabletleri

Palangası çok güçlü olmalı, zifti suyu defetsin, diye sağlam ve sıkı olmalı. Tekne dönüp yuvarlanabilir olsun ki su heyelanından tek parça çıkabilsin! Yedi günde inşa et gemiyi, doldur içine aileni ve akrabalarını. Gemiye su ve yiyecek yığ, evcil hayvanlarını da getir. Sonra, tayin edilen günde sana bir işaret verilecek; suları bilen bir kılavuz tayin edeceğim sana, o gün sana gelecek.
O gün gelince gemiye binmeli, girişi de kapamalısın! Güneyden gelecek büyük ve taşkın Tufan, toprakları ve yaşamı mahvedecek. Tekneni bağladığın palamarı babalarından kaldırıp koparacak, tekne dönüp yuvarlanacak. Korkmayasın; tekne kılavuzu seni güvenli bir sığınağa götürecek. Senin sayende sağ salim kalacak uygar insanlığın tohumu! Enki’nin sesi kesilince, heyecanlanan Ziusudra diz üstü çöküp yere kapandı.

( Şimdi gayet akılcı bir şekilde açıklanan Sümer Tufan hikayesini mantığın tatile çıktığı kutsal kitap ifadelerinden dinlemeye başlayalım.

Yaratılış 6;
14- Kendine gofer (Tevrat’ta selvi ağacı olabilir diye not düşülmüş) ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap.
15- Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üçyüz (135 m) , genişliği elli (22.5 m) , yüksekliği otuz arşın (13.5 m) olacak. (Bir arşın 45 cm dir.)
16- Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap.) 17- Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. 18- Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.
19- Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.
20- Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. 21- Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola. 22- Nuh Tanrı’nın bütün buyruklarını yerine getirdi.

( Bu iki anlatımdan hangisi size mantıklı geliyor. Denizcilikten hiç anlamayan benim bile kolayca farkedeceğim gibi; bu geminin bırakın tufanı, açık denizdeki güçlü bir dalgada bile batacağını insan hemen anlıyor. Tanrı yine kendisiyle çelişerek, hem yeryüzündeki her canlıyı öldüreceğim diyor, hem de onları kurtarması için Nuh’u devreye sokuyor. Devamlı anlaşma yapıyor sonra yine kendi bozuyor. Kaldı ki bu kadar teferruata ne gerek var? Her şeye gücü yeten Tanrı ol der, olur.
Her canlı türünü kısa sürede küçük bir gemide toplamak, bunların yiyeceklerini toplamak imkansız bir şeydir. Hele hele Dünya’nın değişik yerlerinde, ancak oranın şartlarında yaşayan, kimileri çok ağır hareket eden canlı türlerini nasıl bir yerde toplayabilirsiniz? Bir de canlılar aralarından hangi çifti, nasıl seçip gönderebilir, merak ediyor insan! O küçük gemide bu kadar çok canlının yiyecekleri nasıl depo edilebilir? Düşünsenize aslan ceylan yiyerek besleniyor, ceylan ot yiyerek. Aslan ile ceylan yan yana. Ceylanı yese ceylan soyu tükenecek. Gemide kalma süreleri de az değil ki! 150 gün! Aslana değil iki ceylan, bir ceylan sürüsü lazım.
Oysa Sümer anlatımı oval, her yeri kapalı bir çeşit denizaltıyı tarif etmektedir. Öyle her canlı çifti gemiye doldurulmamış, bulunabilen yaşam özleri Enki ne Ninmah tarafından toplanmıştır. Kapladığı yer ise bir çanta kadardır. Yine soruyorum; hangisi daha mantıklı?)
(Kur’an’a gelince; aynı olay çağın ve yaşanılan coğrafya ve kültürün şartlarına göre değiştirilir. Tanrı erki iyice kendini hissettirir. Kur’an’ın en önemli özelliklerinden biri olan elçilerime inanmadılar aslında ben bağışlayıcıyım ama onları bu yüzden cezalandırdım teması burada da işlenir. Nuh kavmini uyarmakta ama kavmi onu dinlememektedir. Her zaman olduğu gibi Tanrı devreye girer ve sen bir gemi yap inanmayanları suda boğacağım der. )

(Hud Suresi;
25- Andolsun ki, vaktiyle Nuh’u kavmine gönderdik. Nuh onlara: ” Ben size azabın sebeplerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir uyarıcıyım.
26- Allah’tan başkasına kulluk etmeyin! Gerçekten ben acı bir günün azabının başınıza gelmesinden korkuyorum” dedi.
27- Buna karşı kavminden küfreden ileri gelenler: ” Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz, sana uyanları ise ilk bakışta en aşağılık olanlarımızdan ibaret görüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Hatta sizi yalancılar sanıyoruz” dediler.
28- Nuh: ” Ey kavmim, ne dersiniz? Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzerinde isem ve O, bana katından bir rahmet vermiş de size onu görecek göz verilmemişse, onu istemediğiniz halde biz sizi ona zorlayacak mıyız?”
37- Bizim gözetimimizde ve vahyimiz dairesinde gemi yap ve Bana o zulmedenler hakkında bir şey söyleme; çünkü onlar, boğulacaklardır.
38- O, gemiyi yapıyordu ve kavminden herhangi bir güruh da yanından geçtikçe onunla eğleniyorlardı. Nuh: ” Eğer bizimle eğleniyorsanız, biz de sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz sizinle!)