Bu çocukları sazdan örülme sepetler içinde, hasırotu çalıları arasında buldum! Herkese böyle diyeceksin! Ninki terk edilmiş halde bulunan bu çocukları hemen sevdi; onları kendi çocukları gibi büyütüp yetiştirdi.
Bulunan erkek çocuğa Adapa adını verdi; kıza ise Titi adını verdi, yaşamla olan anlamına. Bu ikisi diğer Dünyalı çocuklara hiç benzemiyorlardı. Diğer Dünyalılardan geç büyüdüler ama anlayışları onlarınkinden hızlıydı.
Zekayla donanmışlardı, sözlerle konuşabilmeye yetenekliydiler. Güzel ve hoştu kız, elleri pek hünerliydi; Enki’nin eşi Ninki’nin gönlü pek ısınmıştı Titi’ye; ona her türlü el sanatını öğretmekteydi.
Adapa’ya ise bizzat Enki vermekteydi eğitim; kayıtları nasıl tutacağını öğretmekteydi. Elde ettikleri başarıyı gururla gösteriyordu Enki veziri İsimud’a. Uygar insanı oluşturdum, diyordu İsimud’a.