Şimdi bu, Alalu’nun yargılanışının ve daha sonra Dünya’da ve Lahmu‘da neler olduğunun hikayesidir. Sazdan kulübesinde Anu acıyla kıvranıyordu, Enki ona şifa veriyordu. Sazdan kulübesinde Alalu oturmuş, ağzından köpükler fışkırıyordu; Anu’nun erliği içinde ağır bir yük gibiydi. Sanki Anu’nun menisiyle içi gebe kalmıştı, doğum yapacak bir kadın gibi şişkindi karnı. (Bir insanın cinsel organını yutan biri nasıl zehirlenir ve yavaş yavaş ölür? Bu durum Nibiru halkının bizi kendilerine benzer yaratsalar da tamamen kendilerine benzetmediklerini gösterir)
Üçüncü gün dindi Anu’nun acısı; gururu çok kırılmıştı. Nibiru’ya dönmek istiyorum derhal, diyordu iki oğluna Anu. Ama öncesinde Alalu yargılanmalı; bu suça uygun bir ceza almalı. Nibiru yasalarına göre, yedi yargıçolmalıydı; en yüksek rütbeli olan ise onlara başkanlık etmeliydi. Eridu’nun meydanına toplandı kahramanlar, Alalu’nun yargılanmasını görmeye. (Yedi sayısının kutsallığının kaynağının da Sümer orjinli olduğunu görüyoruz. Dünya’nın yedinci gezegen oluşu, haftanın yedi günden oluşması gibi nedenlerle)