"Enter"a basıp içeriğe geçin

Anu Dünya’ya Geliyor – Sümer Tabletleri

Şimdi bu, Anu’nun nasıl Dünya’ya geldiğinin, Ea ve Enlil’in nasıl kura çektiğinin, Ea’ya nasıl Enki unvanının verildiğinin, Alalu’nun nasıl ikinci kez Anu’yla güreştiğinin hikayesidir. Bir gök arabasıyla yolculuk etti Anu Dünya’ya; gezegenlerden geçen yolu izledi. Lahmu’nun (Mars) çevresinde kılavuzu Nungal bir tur attı ki Anu yakından bakabilsin.

Bir zamanların Kingu’su olan Ay’ın çevresinde turlayıp hayranlıkla baktılar. Orada da altın bulabilme şansı göze alınabilir mi, diye geçirdi içinden Anu. Sazlıkların yanı başındaki sulara indi arabası. Onun gelişi için sazdan sandallar hazırlatmıştı Ea, Anu yelken açıp çıkacaktı karaya. Yukarıda gök odaları süzülmekteydi; krallara layık bir karşılamaydı bu. En öndeki sandaldaydı Ea; kral babasını ilk karşılayan olmak istiyordu.

Anu’nun önünde eğildi, sonra Anu onu kucakladı. Evladım, ilk oğlum! diye haykırdı Anu ona. Eridu’nun meydanında kıtalar halinde durmaktaydı kahramanlar; krallarının Dünya’ya gelişini krallara layık biçimde karşılıyorlardı. Tam önlerinde durmaktaydı Enlil, komutanları. Kral Anu’nun önünde saygıyla eğildi ve Anu onu göğsüne kapatıp kucakladı. Alalu da orada, ne yapacağını bilmez bir halde durmaktaydı.

Anu onu da selamladı. Yoldaşlar gibi el sıkışalım, dedi Alalu’ya. Biraz ikircikli, öne doğru bir adım attı Alalu ve Anu’yla el sıkıştı. Anu için bir yemek hazırlanmıştı; akşam vakti Ea’nın onun için inşa ettiği sazdan kulübeye çekildi. Ertesi gün, Ea’nın başlattığı hesaba göre yedinciydi; dinlenme günü. Keyif çatmakla ve kutlamalarla geçen bir gündü, kralın gelişine layık bir gün.