Anu ona doğru yaklaştı, kucaklayıp sıcak sözler söyleyerek hoş karşıladı. Kahramanlar arabaya koşturdular; altın sepetlerini dışarıya taşıdılar. Sepetleri başlarının üzerinde taşıyorlardı. Orada toplananlara zafer söylevi çekti Anu. Kurtuluş burada diyordu halka. Abgal’a eşlik ettiler saraya dek; dinlensin ve tüm eşlik ettiklerini anlatsın diye. En göz alıcı manzaraydı altın; bilginler çabucak götürdüler onları ki; En incesinden toza döndürüp göğe doğru fırlatmaya hazırlasınlar. (Bu gün biliyoruz ki atmosferde ki ozon tabasındaki delik yada incelmeler altın tozlarıyla kapatılabili) İşlemek bir şar aldı; sınamalar bir şar sürdü. Roketlerle yükseklere taşındı tozlar, kristallerin ışınlarıyla serpildiler. Gediğin olduğu yerde bir iyileşme başladı. Neşeyle doldu saray; ülkede bolluk bereket bekleniyordu. Anu iyi haberi Dünya’ya ışınladı. Altın kurtuluş getiriyor. Altın çıkartmaya devam edilmeli.