4580 İbn Cureyc şöyle demiştir: Ben Abdullah ibn Ebî Muleyke’den işittim; o, İbn Abbâs’tan tahdîs ediyordu: Yine İbn Cureyc şöyle demiştir: Ben onun kardeşi Ebû Bekr ibn Ebî Muleyke’den de işittim; o da Ubeyd ibn Umeyr (el-Leysî el-Mekkî)’den tahdîs ediyordu. O şöyle demiştir: Omer ibnu’l-Hattâb (radıyallahü anh) bir gün Peygamber’in sahâbîlerine hitaben:
— Şu “Sizden herhangi biriniz arzu eder mi ki…” âyeti hangi şey hakkında indi düşünürsünüz? diye sordu.
Oradakiler:
— Allah en bilendir, dediler.
Bu cevâb üzerine Omer öfkelendi de:
— Biliyoruz, yahut bilmiyoruz deyiniz, dedi. İbn Abbâs:
— Benim gönlümde o âyetten birşey (bir ilim) var ey Mü’minlerin Emîri! dedi. Omer de ona:
— Ey kardeşim oğlu! Kendini küçük görmeyerek söyle! dedi. İbn Abbâs:
— Bir amel için mesel yapılmıştır, dedi. Omer:
— Hangi amel için? dedi.
İbn Abbâs yine “Bir amel için” dedi. Omer:
— Azîz ve Celîl olan Allah’ın tâatiyle amel eden zengin bir adam için ki, sonra Allah o adama şeytânı yolladı, o da ma’siyetlerle amel etti. Nihayet Allah o adamın iyi amellerini zayi’ etti.
“Fe-surhunne”, ”Onları parça parça kes” demektir