Yüce ALLAH’IN: “Onlardan hiçbir kimseye ebedî dua etme, kabrinin başında da durma” (Âyet: 84) Kavli Bâbı
4718 İbn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Abdullah ibn Ubeyy ibn Selûl vefat edince, oğlu Abdullah ibn Abdillah, Rasülullah’a geldi. Rasûlüllah da ona kendi gömleğini verdi ve onu bunun içinde kefenlemesini emretti. Sonra da onun üzerine cenaze namazı kıldırmağa kalktı. Bu esnada Omer ibnu’l-Hattâb, Rasûlüllah’ın elbisesini tuttu ve:
— Bu bir münafık iken ve Allah Seni onlar lehine mağfiret istemekten nehyetmiş olduğu hâlde, Sen bu adam üzerine cenaze namazı mı kıldıracaksın? dedi.
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Allah beni muhayyer kıldı -yahut: Allah bana haber verdi de: Onlar için istiğfar et yahut onlar için istiğfar etme. Onlar için yetmiş kerre istiğfar etsen de Allah onlara asla mağfiret etmeyecektir buyurdu” dedi ve: “Ben yetmiş üzerine artıracağım” buyurdu.
Râvî dedi ki: Rasûlüllah onun üzerine cenaze namazını kıldırdı, biz de O’nun beraberinde namazı kıldık. Bundan sonra Allah, Peygamberi üzerine: “Onlardan ölen hiçbir kimsenin üzerine cenaze namazı kılma, (Defin veya ziyaret için) kabrinin başında da durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Rasûlü ‘nü inkâr ile kâfir oldular, onlar fasık adamlar olarak öldüler” (Ayet:84)