4374 Abdullah ibn Zeyd ibnÂsım şöyle demiştir: Allah Huneyn günü Rasûlü’ne, harb ettiği kimselerin mallarını ganîmet olarak verdiği zaman, Rasûlüllah o malları insanlar içinde kalbleri İslâm’a alıştırılan kimselere taksim etti de, bu mallardan Ensâr’a birşey vermedi. Ensâr, Rasûlüllah’ın bâzı insanlara mal verip de kendilerine birşey vermediği için hüzünlenmiş gibi oldular. Bunun üzerine Rasûlüllah onlara hitâb edip şöyle buyurdu:
— “Ey Ensâr cemâati! Ben sizleri yolu şaşırmışlar bulup da Allah benim delâletimle sizlere hidâyet vermedi mi? Ben sizleri fırka fırka bölünmüş hâlde bulup da, Allah benim Medine’ye hicretimle sizleri birbirinizle birleştirmedi mi? Ben sizleri fakir hâlde bulup da Allah benim yüzümden sizleri zengin kılmadı mı?”
Rasûlüllah bu soruların herbirini sordukça, Ensâr Rasûlüllah’a karşı:
— Allah ve Rasûlü en çok ihsan edicidir, dediler. Rasûlüllah:
— “Sizleri Allah’ın Rasûlü’ne şöyle cevâb vermenizden men’ eden nedir?” buyurdu.
Rasûlüllah birşey söyledikçe Ensâr:
— Allah ve Rasûlü en çok ihsan edicidir, dediler. Rasûlüllah:
— “Eğer siz isteseydiniz, benim bu sorularıma şöyle şöyle cevâb verebilirdiniz: (Seni kavmin yalanlamıştı, bize hicret ettin, biz Seni tasdik ettik. Kavmin Seni terketti, biz Sana yardım ettik. Kavmin Seni kovdu, biz Seni bağrımıza bastık. Sen yoksuldun, biz Seni malımıza ortak yaptık diyebilirdiniz. Bunlar doğrudur.) İnsanlar aldıkları koyunlar ve develerle evlerine giderlerken, sizler Peygamber ile evlerinize gitmenizden râzı oluyor musunuz? Eğer hicret fazileti olmasaydı, muhakkak ben Ensâr’dan bir kimse olurdum. İnsanlar bir vâdîye bir dağ yoluna gitmiş olsalardı, ben muhakkak Ensâr’ın vadisine ve dağ yoluna girer giderdim. Ensâr cild üzerine giyilen iç fanilâsı, diğer insanlar da onun üzerine giyilen elbisedir. Sizler benden sonra yakında başkalarının sizlere tercih edildiği zamana kavuşacaksınız. Sizler bunlara sabrediniz, nihayet sizler havuz başında bana kavuşacaksınız”.