4048 Urve şöyle demiştir: ez-Zubeyr ibnu’l-Avvâm (radıyallahü anh) şöyle dedi: Bedir günü ben, Ubeyde ibn Saîd ibn Âs’a kavuştum. O baştan ayağa kadar zırhlanmış ve silâhlanmıştı. Onun yalnız iki gözü görünüyordu. Ona Ebû Zâti’l-Keriş künyesi verilirdi. O bana:
— Ben Ebû Zâti’l-Keriş’im! diye meydan okudu.
Ben de nemen harbemle ona saldırdım ve harbemi onun gözünün içine soktum, Ubeyde hemen öldü.
Hişâm ibn Urve dedi ki: Bana ez-Zubeyr’in şöyle dediği haber verildi: Yemîn olsun ben ayağımı onun -üstüne koydum. Sonra harbemi olanca kuvvetimle çekip çıkardım. Fakat harbemin iki tarafı eğrilmişti.
Urve ibnu’z-Zubeyr dedi ki: (Bu harbe kıymetli bir harb hâtırası olduğu için) sonra onu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ez-Zubeyr’den ariyet olarak istedi; Zubeyr de O’na verdi. Rasûlüllah vefat ettiğinde, Zubeyr onu geri aldı. Sonra o harbeyi Ebû Bekr istedi, Zubeyr ona da verdi. Ebû Bekr vefat edince Zubeyr onu tekrar geri aldı. Bu defa o harbeyi Omer istedi, Zubeyr ona da verdi. Omer vefat edince, onu yine kendisi aldı. Sonra o harbeyi Usmân istedi; Zubeyr ona da verdi. Usmân şehîd edilence harbe, Alî’ye ve sonra oğullarına geçti. Abdullah ibnu’z-Zubeyr onu Alî’nin çocuklarından isteyip aldı ve Abdullah ibnu’z-Zubeyr öldürülünceye kadar onun yanında bulunmuştur.