Yüce Allah’ın Şu Kavli:
‘Rabb’inize karşı beslediğiniz şu zannınız, işte sizi o helâk etti. Bu yüzden hüsrana düşenlerden oldunuz” (Âyet: 23).
4865 Bize Mansûr, Mucâhid’den; o da Ebû Ma’mer’den tahdîs etti ki, Abdullah ibnu Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Beyt’in yanında üç kişi bir araya geldiler. Bunların ikisi Kureyşli, biri Sakîfli yahut da ikisi Sakîfli, biri Kureyşli idi. Bunlar karınlarının yağı çok, kalblerinin anlayışı az kimselerdi. Bunlardan biri:
— Söylemekte bulunduğumuz sözleri Allah’ın işitiyor olduğunu zannediyor musunuz? dedi.
Diğeri:
— Eğer açıktan söylersek işitir, gizli söylersek işitmez, dedi.
Kalan diğeri de:
— Eğer açıktan söylediğimiz zaman işitmekte ise, muhakkak ki, O, gizli söylediğimiz zamanda da işitir, dedi.
İşte bunun üzerine Azîz ve Celîl olan Allah “Siz, ne kulaklarınız, ne gözleriniz, ne de derileriniz kendi aleyhinize şâhidlik eder diye (düşünüp) sakınmadınız… ” âyetini indirdi.
Sufyân ibn Uyeyne bu hadîsi tahdîs edip şöyle derdi: Bize Mansûr ibnu’l-Mu’temir yahut Abdullah ibnu Ebî Necîh yahut Humeyd tahdîs etti. Bunlardan biri yahut bunlardan ikisi. Sonra kanâati Mansûr üzerinde sabit oldu ve bu tereddüdü bir kerre değil, birçok kerreler terkeyledi