3923 Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz Habeşistan’a hicret etmezden önce Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) namaz kılarken O’na selâm verirdik, O da selâmımızı alıp bize karşılık verirdi. Necâşî’nin yanından Medine’ye döndüğümüzde, yine namaz kılarken kendisine selâm verdik. Bu sefer bizim selâmımıza karşılık vermedi. Bunun üzerine biz:
— Yâ Rasûlallah! Siz namazda iken biz vaktiyle selâm verirdik de siz selâmımızı alır, karşılık verirdiniz (şimdi karşılık vermediniz), dedik.
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Şübhesiz namazda (Allah ile) meşgul olmak vazifesi vardır” buyurdu. Râvî Süleyman el-A’meş dedi ki: Ben İbrâhîm en-Nahaî’ye:
— Sana namaz kılarken selâm verilirse nasıl yaparsın? diye sordum.
İbrâhîm:
— Gönlümden karşılık veririm, dedi.