"Enter"a basıp içeriğe geçin

Etiket: 35- Omer İbnu’l-Hattâb (radıyallahü anh)in İslâm’a Girişi Bâbı

Buhari 3914

3914 Abdullah ibn Omer şöyle demiştir: Ben Omer’in birşey için “Ben onun şöyle olacağını zannediyorum” deyip de onun zannettiği gibi olmayan bir söz söylediğini işitmedim. Bir gün Omer otururken yanına güzel bir adam uğradı. Omer:

— Zannım (bu adamın Câhiliyette müslümân olduğu hakkında) tereddüd edip yanılmıştır, dedi.

Yâhud:

— Bu adam (yani Sevâd ibn Kaarib) Câhiliyet’teki dîni üzere devam etmektedir. Yâhud:

— Bu adam Câhiliyet’te kavminin kâhini olmuştur, onu bana getirin, dedi.

O adam Omer için çağrıldı. Gelince Omer, onun yokluğunda söylediği tereddüdü ona zikretti. Sevâd da:

— Ben bugünkü gibi bir gün görmedim. Çünkü bu gün içinde müslümân bir adam karşılandı, dedi.

Omer de ona:

— Ben sana and veriyorum ki, sen benim istediğim şeyleri muhakkak bana haber vereceksin, dedi. Sevâd:

— Ben Câhiliyet devrinde onların kâhini (yani gaybden haber verici kişisi) idim, dedi. Omer ona:

— Dişi cinnin sana getirdiği gayb haberlerinden en hayret vericisi nedir? diye sordu. Sevâd:

— Ben bir gün çarşıda bulunduğum sırada bana dişi cinn geldi ki, ben ondaki korkuyu biliyorum: Cinn bana: Sen cinni ve onun korkusunu ve başı üzerine devrilmesinden (yani kulak hırsızlığından men olunmasından) sonraki ümîdsizliğini ve sırtlarına ince çullar konulmuş genç develerle yetişilip yakalanmasını görmedin mi? dedi.

Omer şöyle dedi: Sevâd ibn Kaarib doğru söyledi. Ben bir gün müşriklerin putları yanında bulunduğum sırada bir adam bir buzağı getirdi de onu boğazladı. Bu esnada bir bağına öyle bir sayha attı ki, ben ondan daha şiddetli sesi olan hiçbir bağırıcı işitmedim; şöyle diyordu: Yâ Celîh (ey düşmanlığını açığa vuran kimse)! Zafer bulmuş bir iş, fasîh konuşan bir adam. Lâ ilahe illâ ente = Senden başka hiçbir ilâh yoktur diyor, diye bağırıyordu. Oradaki topluluk, o kimseye doğru kalktılar.

(Omer ibn Hattâb dedi ki:) Ben bunu görünce kendi kendime: Ben bunun arkasında ne olduğunu öğreninceye kadar buradan ayrılmam, dedim. Sonra o zât yine: Yâ Celîh! Emrun necîh, raculun fasîh = Başarıya ulaşmış bir iş, fasîh konuşan bir adam Lâ ilahe illellah = Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur diyor! Diye nida etti. Ben orada dikildim. Çok beklemedik ki: Bu Peygamber’dir (meydana çıkmıştır), denildi.