Çünkü Azîz ve Celîl olan Allah’ın şu kavli vardır: “Sizin için halâl olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikah edin. Şâyet adalet yapamayacağınızdan endişe ederseniz bir ile yahut malik olduğunuz câriye ile yetinin. Bu, sizin eğilip sapmamanıza daha yakındır” (en-Nisâ: 3)
5118- Bize Humeyd ibnu Ebî Humeyd et-Tavîl haber verdi ki, kendisi Enes İbn Mâlik (radıyallahü anh)‘ten şöyle derken işitmiştir: Üç kişi Peygamber’in kadınlarının evlerine geldi de, Peygamber’in ibadetinden soruyorlardı. Bunlara Peygamber’in ibadeti haber verilince kendileri bu ibadeti azımsadılar ve:
– “Biz nerede, Peygamber nerede? Muhakkak Allah peygamberini geçmiş olan ve gelecekte işlenmesi muhtemel bulunan bütün günahlarını mağfiret etmiştir, dediler. İçlerinden biri:
– Bana gelince, ben geceleri daima namaz kılacağım! Dedi. Diğeri de:
– Ben her zaman oruç tutacağım ve oruçsuz olmayacağım, dedi. Üçüncüsü de:
– Ben de kadınlardan ayrı yaşayacağım, hiç evlenmeyeceğim, dedi.
Onlar bu sözleri söylerken Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem onların yanlarına çıkageldi de:
– “ Sizler şöyle şöyle söyleyen kimselersiniz. Dikkat edin! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve en çok takvalı olanınız bulunuyorum. Bununla beraber ben oruç tutarım, oruçsuz bulunurum, nafile namaz kılarım, (gecenin bir kısmında) uyurum, kadınlarla da evlenirim. (İşte benim sünnetim, hayat yolum budur.) Her kim benim bu sünnetimden (hayat yolumdan) yüz çevirirse, o benden değildir” buyurdu.