Fâtihatu’l-Kitâb Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı
Bu sûreye, Mushaflarda bunun yazılmasıyla başlanmakta ve namaz da bunun okunmasıyla başlanmakta olduğu için “Ümmü’l-Kitâb” adı da verilmiştir.
‘ed-Dîn”,, hayırda, şerrde karşılık demektir. Misalde “Kemâ tedînu tudânu” denilir. Mucâhid: “Dîn”, hesaba çekmektir, demiştir. “Medînîn”, “Hesaba çekilenler” demektir.
4514 Ebû Saîd ibnu’l-Muallâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben mescidde namaz kılıyordum. Rasûlüllah beni çağırdı. Ben icabet edemedim. (Namazdan sonra:)
— Yâ Rasûlallah, ben namaz kılıyordum, diye özür beyân ettim.
Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Allah Kur’ân ‘da: Ey îmân edenler, sizi hayât verecek şeylere da’vet ettiği zaman Allah’a ve Rasûlü’ne icabet edin (el-Enfâl: 24) buyurmadı mı?” dedi.
Sonra bana:
— “Ey Sa’d, sen bu mescidden çıkmadan önce sana muhakkak bir sûre öğreteceğim ki, o Kur’ân ‘daki sûrelerin (sevâbca) en büyüğüdür!” buyurdu.
Sonra elimi tuttu. Mescidden çıkmak istediği sırada ben:
— (Yâ Rasûlallah!) “Sana bir sûre öğreteceğim ki, o, Kur’ân’-daki sûrelerin en büyüğüdür!” demedin mi? dedim.
Rasûlüllah:
— “O sûre el-Hamdulillâhi Rabb’il-Âlemîn’dir ki namazlarda tekrar olunan yedi âyet ve bana ihsan olunan Büyük Kur’ân’dır” buyurdu.