Yüce Allah’ın Şu Kavli:
“O kadının, billahi zevcinin muhakkak yalancılardan olduğuna dört defa şehâdet etmesi, kendisinden bu cezayı def eder” (Âyet: 8).
4794 Bize İkrime, İbn Abbâs’tan şöyle tahdîs etti: Hilâl ibnu Umeyye, Peygamber’in huzurunda, karısına Şerik ibn Sehmâ ile zina etti diye söz attı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de Hilâl’e:
— “Beyyineyi (yani dört şahidi) hazırla, yahut sırtına hadd vurulur” buyurdu.
Bunun üzerine Hilâl:
— Yâ Rasûlallah! Bizim birimiz karısının üstünde bir erkek görürse şâhid aramağa mı gidecek (Şahidi getirinceye kadar işini görüp savuşmaz mı)? Diye i’tirâz etti.
Peygamber:
— “Sen beyyineyi hazırla, aksi takdirde arkana zina iftirası cezası (seksen deynek) vurulur” demeğe devam etti. Bunun üzerine Hilâl:
— Sen’i hakk ile gönderen Allah’a yemîn ederim ki, muhakkak ben kesin olarak doğru söylüyorum. Ve emmim ki, Allah muhakkak benim arkamı hadden kurtaracak bir vahy indirecektir, dedi.
Bu sırada hemen Cibril indi ve Peygamber’e “Zevcelerine zina isnâd edenler… ” âyetini “Eğer doğru söyleyenlerden ise” kavline kadar okudu. Bunun üzerine Peygamber ayrıldı da kadına haber gönderdi. Kocası Hilâl de gelip hazır oldu. İlk önce Hilâl (yukarıda geçtiği gibi dört) şehâdet ve yemîn etti. Peygamber:
— “Şübhesiz ki, Allah ikinizden birinizin muhakkak yalancı olduğunu bilmektedir. Şu hâlde ikinizden tevbe edecek ve la’netleşme yemininden dönecek olan var mıdır?” buyuruyordu.
Sonra Hilâlin zevcesi ayağa kalktı, (dört kerre) Allah adiyle, Allah’ı şâhid kılarak yemîn etti. Beşinci yemine sıra geldiğinde mecliste hazır bulunanlar kadını durdurdular da:
— Bak kadın, bu beşinci yemîn, azâbı vâcib kılıcıdır, diye hatırlatma yaptılar.
Râvî İbn Abbâs dedi ki: Bu hatırlatma üzerine kadın biraz ağırlaşıp durakladı. Hattâ biz kadını yemîn etmekten vazgeçecek ve geriye dönecek sandık. Sonra kadın kendini toparladı da:
— Ben (şimdiye kadar şerefle yaşamış olan) kavim ve kabîlemi, bundan sonraki günlerde rezîl ve rüsvây etmem! Dedi ve la’netleşme yemînini yerine getirdi.
Bunun ardından Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Bu kadına bakınız! Eğer gözleri sürmeli, iki kıçının iki kıynağı iri, baldırları kalın tipte bir çocuk getirirse, çocuk Şerîk ibn Sehmâ’ya âiddir” buyurdu.
Kadın da hakîkaten böyle bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Peygamber:
— “Eğer Allah Kitâbı’mn (la’netleşme) hükmü geçmemiş olsaydı (yânı o hüküm yerine getirilmemiş olsaydı), benimle bu kadın için elbette bir muamele olacaktı (yani ben bu kadına zina cezası uygulardım)” buyurdu