4372 Ebû Mûsâ el-Eş’arî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Tâif seferinden dönüşünde) Mekke ile Medine arasında Cı’râne mevkiine inerken, ben Peygamber’in yanında bulunuyordum. Beraberinde Bilâl de vardı. Bu sırada Peygamber’e bir bedevi geldi ve:
— Bana verdiğin va’di hâlâ yerine getirmeyecek misin? dedi. Peygamber de ona;
— ” (Ganîmet taksiminin yakınlığıyle yahut sabra karşılık büyük sevâbla) seni müjdelerim” buyurdu.
Çöl Arabı:
— “Sevin, müjdelen” sözlerini bana çok söyledin, dedi.
Bunun üzerine Peygamber öfkelenmiş bir kimse hey’etinde Ebû Mûsâ ile Bilâl’e döndü de:
— “Bu bedevi verdiğim müjdeyi reddetti, onu sizler kabul ediniz!” buyurdu.
Ebû Mûsâ ile Bilâl de:
— Kabul ettik, dediler.
Bundan sonra Peygamber içi su dolu bir bardak, yânı küçük bir kap istedi. Bu kap içinde ellerini ve yüzünü yıkadı. Ağzındaki bir mikdâr suyu da bunun içine püskürdü. Sonra Ebû Mûsâ ile Bilâl’e:
— “Bu sudan içiniz, bunu yüzleriniz ve göğüsleriniz üzerine boşaltınız ve sevininiz!” buyurdu.
Onlar da su kabını aldılar ve Peygamber’in emrettiği işleri yaptılar.
Bu sırada Peygamber’in zevcesi Ümmü Seleme, perde arkasından:
— Şu sudan ananıza da ikram edin! diye seslendi. Onlar da bu sudan arta kalan bir kısmı da Ümmü Seleme’ye ikram ettiler.