"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Mürşidin Nefesi

Bir zamanlar bir padişah var idi. Mağripten meşrıka hükmederdi. Bu padişah, bir çölde, bir bahçe çevirmek murat eyledi. Kırkbin ırgadı kırkyıl işletip bir bahçe ihya eyledi. Içinde acı ve tatlı meyveler yiyince deli olacak meyveler, yiyince akıllı olacak meyveler cihanda her ne türlü meyve var ise içinde mevcut bulubdu.
Nice bin bahcıvanlar hizmet ederdi. Padişah bahcıvanlara tembih eyledi ki: «bu bahçe vakıftır. Her gelen giden yesin. Amma mukayet olun. Eğer meyve yerler ise, panzehir verin, ölmesin.eğer deli olacak meyve yerler ise, akıllı olacak meyveden yedirin» diye tembih eyledi. Bu bahcıvancıların cümlesi padişahın emrine uydular. Bu bahçe erişti, kemalin buldu. Bir gün bir bölük kavim geldiler. Biraz yediler. Bahçenin içine dalmadılar. Kapısından yediler. Acısına tatlısına tamah etmediler. Hemen biraz nefakalanıp gittiler.
Biraz sonra, bir bölük daha geldi. Bahçenin içine daldılar. Acısından tatlısından yediler. Kimi delirdi, kimi ağulandı(zehirlendi). Amanın ölüyoruz diye çağrıştılar. Bahçıvanlar gelip biraz tiryat verip ağuyu kestirdiler. Ancak kurtulup selamet gittiler. Bir zaman sonra, yine bir bölük kavim geldi. Bahçenin içine daldılar. Onlar da gözlerinin gördüğünce yediler. Cümlesi ağlandı. Bahçıvancılar geldiler: «amanın şu tiryak şerbetidir için» dediler. O adamlar, dediler ki: «senin bahçende ağ var imiş. Bize ağu verip ağlayacaksın» deyip bahçıvancıların verdiği şerbeti içmeyip murdar oldular.
Ey mümin kardeşler, şuna kıyas eyle ki, bu bahçe bu dünyadır. Bahçıvancılar mürşidlerdir. Bu bahçeye evel gelen adamlar, cihana bel bağlamayıp bir içim su, bir lokma ekmek yeter deyipharam yemediler. Doğru gelip doğru gittiler. Ülemaya, mürşide muhtaç olmadılar. Onlardan sonra gelenler mahluklar dünyanın içine daldılar. Bulduğunu yediler. Yani yanlış yola gittiler. Ağızlarına geleni söylediler. Bahçede ağu yiyenler gibi. Bunlar doğru yolu yetirip, murdar olacak vakit, bahçıvanlara kıyas, bu mürşitler diyeler ki: «gelin bu bet fiili bırakın. Allahın emri budur, nehyi budur, Resülün sünneti budur, Alinin tarikatı budur» diyeler. Yiyenlere tiryak verdiği gibi. Bu mürşit nefesi dahi ağuya tiryaktır.