Muhammed Ali yol erkanı şöyle bildirmiştir ki, talipliğin üç sünneti ve yedi farzı vardır.
Alevi inancı, ilim ve irfanı iki boyutta yorumlanmıștır.
1. Boyut, Edep erkan boyutu; Eline Diline Beline, sahip olmak ve
2. Boyut ise, ilmi boyuttur; Yedi farz, ilmine sahip olmaktır.
Üç sünnet ve yedi farzın tümü ise, Alevi inancının ilim irfanına sahip olmaktır.
Üç Sünnet, yedi Farz; Genel anlamıyla Alevi inancının, ana prensiplerini ortaya koymaktadır ve amacı ise, iyi insan olmaktır.
Dolayısıyla Alevilerin önemli yazılı kaynağı olan, İmam Cafer-i Sadık Buyruğunda; Alevi yolunun inanç, ibadet ve erkan boyutuyla ilgili üç sünnet, yedi farza uyulması zorunlu ve uymayanların ise, yol düşkünü olduğunu ortaya koymaktadır.
Üç sünnet…
1- Tevhidi, dilde düşürmemek,
2- Kin, kibir ile şehveti, gönül evinden uzak tutmak ve
3- Talip bin ise, bir olmalıdır.
Yedi farz
1- Yolun, temel ilkelerine bağlı kalmak,
2- Yola, verilen ikrardan dönmemek,
3- Nefse sahip çıkmak ve onu, kontrol altında tutmak,
4- Pirin, sözünü tutmak. Ilmiyle ilimlenmek, edebiyle edeplenmek,
5- Müsahip tutunmak, ikrarbend olmak,
6- Pirin, ilim ve öğretisiyle kendini yetiştirmek ve
7- Insan aklını, nefsini olgunlaştırarak, kamil olabilir.
Üç sünnet…
1- Tevhidi, dilde düşürmemek…
Allahtan başka, tapınacak illah yoktur ve Allah birdir; Muhammed Mustafa, Allahın elçisi ve Şahı Merdan Ali ise, Allahın sırrına ermiş Veliullahtır. (La ilahe illallah, Muhammeden resulullah, Aliyyün veliyullah.)
Dolayısıyla Allahın birliğine; Eş veya ortak koşmaksızın, koşulsuz iman edip kalple tastik etmek ve Muhammed Mustafa Allahın elçisi, Şahı Merdan Alinin de Onun velisi olduğunu kabul etmektir. Yani Muhammed Mustafa irfanıyla hallenmek ve Şahı Merdan Ali ilmiyle ilimleşmektir.
Tevhidin manası ise: Kainattaki mevcudat, Allahın tecellisi ve Onun, varlığına kanıttır. Mevcudata yapılmış kötülükler, Allaha yapılmış olarak kabul görür. Mevcudata zarar vermemek için, Tevhid kelimesini unutmamak gerekir.
2- Kin, kibir ile şehveti, gönül evinden uzak tutmak…
Insanın kalbi, Hakkın evidir. Hakkın evini, kötülüklerden uzak tutmak; Kin yerine sevgi, Hırs yerine merhamet, düşmanlık yerine barış, muhabbet, şefkat, ilahi aşk gibi duygu ve düşüncelere sahip olmakla mümkündür.
3- Talip bin ise, bir olmalıdır
Talip, Hakk kelamını talep edendir. Hakk kelamı yani hakikat, ikilikte değil birliktedir. Diğer bir deyimle özün ve sözün bir olabilmesi için, ikilikten birliğe yönelip bir söylemektir.
Dolayısıyla Hakk ve hakikatin manasına ermek akıl, düşünce, ruh, hal ve danranışta bir olmakla mümkündür.
Yedi farz…
1- Yolun, temel ilkelerine bağlı kalmak…
Insanlar ikilikten, benlikten, yanlış düşüncelerden uzak durdukları müdetce Hakk ve hakikate yakın olurlar. Genel anlamda inancın yasak ettiği unsurlardan sakınan ve inancın buyruklarını olduğu gibi yerine getiren bir kişi, iyi bir yol evladıdır.
2- Yola, verilen ikrardan dönmemek…
Insan serden vaz geçebilir fakat Hakk ve hakikatten vaz geçmemelidir. Bunun manası; Hakk Meydanında, Pir huzurunda ve toplumun şahitliğinde verilen ikrardan asla dönmemektir.
Gelme gelme dönme dönme, gelenin malı ve dönenin canı uyarısına riayet ederek hayatın tüm zorluklarına karşı mücadele ederek Hakk ile hakikate bağlı kalmaktır.
3- Nefse sahip çıkmak ve onu, kontrol altında tutmak…
Hakk yolunda, hakikat ile buluşmak; Dünyevi zevklerden, arzulardan ötürü nefse sahip çıkmak ve onu, konrol altında tutmakla mümkündür. Çünkü nefsani istekler, insanın Hakk ve hakikatle bütünleşmesinin önünde en büyük engeli teşkil etmektedir.
4- Pirin, sözünü tutmak. Ilmiyle ilimlenmek, edebiyle edeplenmek…
Pirin sözünden çıkmamak. Ilmiyle, ilimlenip ve edebiyle de edeplenmelidir.
Dolayısıyla Hakk ve hakikat yolunda dosdoğru yürümek isteyen insanlar, senede bir kere Mürşid veya Pirin erkanından geçmelidirler. Özünü dara çekip, yolun erkanından geçenler Dünyadaki mevcudata zarar vermeyen insanlardır.
5- Müsahip tutunmak, ikrarbend olmak…
Hakk Muhammed Ali yoluna, talip olmanın olmazsa olmaz ilkelerinden biri de musahip tutunmak ve ikrarbend olmaktır.
Ölmeden evvel ölmek ilkesi doğrultusunda Hakk meydanında, Pir huzurunda ve toplumun şahitliğinde yolun sorgu ve sualinden geçerek, hesabını yaşadığı dünyada vermelidir.
6- Pirin, ilim ve irfaniyle kendini yetiştirmek…
Yolun ilim, irfanıyla kendini yetiştirmek, kemalet hırkasına bürünerek her türlü ahlaki hal ve davranışlariyle çevresine örnek olmak ve ilim ışığı saçmaktır.
7- Insan aklını, nefsini olgunlaştırarak, kamil olabilir…
Insanı, Hakk ve hakikate ulaştıran yeğane kudret, akıldır. Akıl, zahir ve batın ilmiyle ve hal ile davranışlar ise, Eline Diline Beline sahip çıkmakla olgunlaşır.
Akılda, hal ve davranışta olgunluk mertebesine ulaşan bir insan, kamildir. Kamil, olgun olan bir insan, ilahi aşk ile kendi özünde yani kendi aklında kendini aşmış, Hakkın sırlarına nail olmuştur.
Sonuç itibariyle üç Sünnet-yedi Farzın mesajı, bu şartlara uyan bir kişi; Allahın birliğine iman etmiş, Eline Beline Diline sahip olmakla birlikte iyi bir yol evladıdır. Ve aynı zamanda da Allahın hoşnutluğunu, insanların gönül rızalığını kazanmış iyi bir insandır.
Üç sünnet yedi farz ilkeleri, İmam Cafr-i Sadık Buyruğunda mevcuttur. Arzu edenler okuyabilirler.