"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ruh ile iç dünyamızı, ilim ışığıyla aydınlatalım

Ilim sofrasından dileyen nasibini alır, aldığını akıl ve mantık süzgecinden geçirir geride kalana eyvallah deyip kalbiyle tasdik eder. Tasdik ettiğimiz, işte o bizim nasibinizdir.
Nasipsiz olanlar nasip alamazlar, ikrar bend olmayanlar hedefine ulaşamazlar ve gösteriş için ibadet yapanlar Hakka varamazlar.
Çünkü nasip, Allah tarafından önceden bağışlanmış veya belirlenmiş paydır. Diğer bir deyimle, insanın kendi mükafattır. Belirlenmiş olan paya, mükafata sahip olmak veya olmamak insanın kendi elindedir.
Alevi deyimiyle, önce hizmet sonra himmet yani nasip. Bunun amlamı da insanların gayretine, çabasına, isteğine ve arzusuna bağlıdır.
Dünyaya gelmiş ve sadece middeleri için çalıșan insanlar, insanlık için kabirde yatan bir ölü cesetten farkı yoktur.
Bu cümledende anlaşıldığı gibi bir insanın, kendisine ve insanlığa faydalı olabilmesi için aklını, ilmin hikmetiyle ve iç dünyasını olgunlaştırdığı aklın sayesinde güzel düşünceyle, algıyla, sezgilerle olgunlaştırmalıdır.
Iç dünyanın olgunluğu, dış dünyaya yansımasıdır. Bu yansıma iyi, faydalı, örnek insan ünvanına sahip kılar.
Hakk Muhammed Ali aşkına ilim yolunda yürüyenlere, insanlık için hizmet edenlere ve cehaletin karanlığına ışık tutan yüreklere selam olsun.
Insanı yaşantan ilimdir. Gelin sizler de ilminizle, düşüncenizle iz bırakanların kervanına katılın. Dolayısıyla ne mutlu okuyana, okuduğunu doğru algılayana, doğru algıladığını yaşıyabilene, doğru yaşadığını insanlara geri verebilene.
Sonuç itibariyele insanlık için en makbul hizmet, cehaletin karanlığını ilim ışığıyla aydınlatmaktır. Çünkü insanı, çağın medeni insanı yapan ve kurtarıcı konumuna getiren ilim ışığıdır.