Insanoğlu ibadeti Allah için değil, kendisi için yapar.
Cenab-ı Hakkın insanoğlunun bedenini mükkemel organlarla donatılmıș olması, kendisine bağıșlanmıș olan akıl ve mantığı kullanma yeteneğine sahip kılması, onu diğer canlı varlıklardan üstün kılmıştır.
Buna karşılık insanoğlunun görevi ise, kendisine bağışlanan bu üstün değerlerden ötürü; Allahın birliğine inanmak, Ona ortak koşmadan kainatta ne kadar canlı ve cansız varlık varsa onları sahiplenmek, onlara karşı merhametli davranıp, nimmetlerine hamd ve şükür etmesi gerekir.
Dolayısıyla ibadet ile şükür, riyakarlıktan öteye tamamen rıza ile yapılması ve kalben de tasdik edilmesi gerekir.
Ne yazık ki günümüzde, iki türlü ibadet biçimiyle karşı karşıyayız.
Birincisi, göstermelik yani desenler için ve diğeri ise, Allah için yapılan ibadettir.
Gösterişli ibadetler; Insanların dikkatini çekecek kalabalık yerlerde, birilerine yaranmak için yalandan ibadete yönelmiş gibi gözükmek, insanların diline göre-hoşuna gidecek sözleri döne döne tekrarlamak, insanlara zülüm edildiğinde ortalıkta kimsecikler yokken Cuma namazlarında alabidiğince saf tutmalar, sokakta namnaz gösterişleri yapmak, lüks çadırlarda oruç açmak, v.s.. Bu ibadet şekli, din ile bağdaşmaz.
Allaha yapılan ibadet ise; Bir köşede içe yönelmiş, özüne kapanmış, kapalı kapılar arkasında, Hakk ile, özü ile baş başa yapılan ibadettir. Bu ibadet şekli, doğru ve öz olan ibadettir.
Örneğin düğünlerde, eğlenceli yerlerde, hoş bir alemde semah dönmek gösteriştir, șekilciliktir, yapmacıktır ve eğlence amaçlıdır. Fakat ibadet mekanlarında, yapılan ibadet ve yerine getirilen ibadet rituelleri, doğru ve Hakk için yapılan ibadetlerdir.
* Aleviler olarak, Din tücarlığına karşıyız,
* Aleviler olarak, Din adına insanların boğazlanmasına karşıyız,
* Aleviler olarak, Allah adına yapılan cihata karşıyız,
* Aleviler olarak, Şekilci ibadetlere karşıyız,
* Aleviler olarak, Haremlik-selamlık anlayışına karşıyız,
* Aleviler olarak, Kendi anlayışı dışında olanları hor ve başka görme anlayışına karşıyız,
* Aleviler olarak, Birilerinin örf adet ve algılamalarını din esasları olarak ınsanlara dayatılmasına karşıyız,
* Aleviler olarak, Din adı altında yapılan milliyetçiliğe karşıyız,
* Aleviler olarak, Din adına yapılan her türlü şiddete karşıyız,
* Aleviler olarak, Din adına toptan radikalcılığa karşıyız,
* Aleviler olarak, Çocukların ilkel çağ anlayşına mahküm edilmelerine karşıyız,
* Aleviler olarak, Esirgeyici, bağışlayıcı olan Allahı korku mekanizması yapılmasına karşıyız.
* Aleviler olarak, Dünyevi amacına kullanmak için dinin istismar edilmesine karşıyız.
Sonuç itibariyle yazıklar olsun, Hakk ile kul arasına giren din tücarlarına. Dünyevi çıkar ve menfaat için; Dinin istismar edilmesine ve din tücarlığına karşıyız…