Alevi inancında, Dört Kapı Kırk Makam öğretisi olgunlaşma evreleridir.
Alevi inancının temel ilkeleri olan Dört Kapı Kırk Makam öğretisinin atası, Muhammed Mustafa ve Şahı Merdan Alidir. Dolayısıyla Aleviğin inanç ilmihalini, ibadet ve yol erkanını getiren, yaşayan, uygulayan ve inanan insanlara tebliğ ettiren yine Muhammed Mustafa ve Şahı Merdan Alidir. Alevi inancının özünü oluşturan bu temel yol ilkeleri, insanlara yol gösterici ve yönlendirici olmuştur.
Dolayısıyla Din içinde din arama! Din, Muhammed Alinindir. Yol içinde yol arama! Yol, Muhammed Alinindir.
Dört kapının dördünde de, edep erkan vardır
Dört Kapı Kırk Makam; Insanın, ham eyvahlıktan olgunluğa erişme evreleridir. Diğer bir deyimle zahiri ilim ile batıni ilme erişme sürecidir.
Dört Kpaı Kırk Makam öğretisinin zahiri boyutu
Insanoğlu hangi kapıya varırsa varsın, kendisinden edep erkan sorulur. Edep erkan, aynı zamanda manevi eğitim demektir. Bu kapılardan aldığı manevi ahlak eğitimiyle, tüm kötülüklerde arınır ve pak olur. Dolayısıyla islam dini, iyi ahlak dinidir.
Manevi ahlak üzerine
Hz.Muhammed Mustafa: “ Edep, tevazu ve kerem güzel ahlak örneğiyken edepsizlik, kibir ve cimrilik ise, kötü ahlaka örnektir” buyurmuştur ve
Şahı Merdan Ali: „Güzel ahlak hayırlı bir yoldaştır, Akıl hayırlı bir arkadaştır ve Edep ise, hayırlı bir mirastır“ buyurmuştur.
Hz.Muhammed Mustafanın bu hadisinden yola çıkarak
Üstün ahlaki değerlere yani Eline Diline Beline sahip olan fertlerden oluşan toplumlar, iyi ahlaklı olur. Bu gibi toplumlarda; Sevgi, barış, hoşgörü, birlik beraberlik, paylaşma gibi insani ilkeler vardır. Benlik, kibirlik, beyenmişlik, göstermelik, çekememezlik, kıskançlık, münafıklık, yalan, şüphe, iftira, hile, cimriliklerin yeri yoktur. Rıza şehri efsanesinde olduğu gibi, her kes hak hukuk çerçevesi doğrultusunda kendi görev ve hizmetini bilir. Kaldı ki, bu gibi toplumların fertleri bir birine karşı, sevgi saygı içinde merhametli, barışcıl ve engin gönüllü olurlar.
Haksızlığa, zulme, kötülüğe, düzenbazlığa, yetim hakkı yiyenlere, vs. göz yummazlar. Iyi ve temiz toplum için, iyiliklerin yayılmasına, hukuk ve adeletin sağlanmasına hizmet ederler. İmam Muhammed Bakır, yol kardeşleri için şöyle der; “Mümin müminin kardeşidir, mümin kendi kardeşine ne küfür eder, ne ondan bir şey esirger ve ne de onun hakkında su-i zanda bulunur.”
Dört Kpaı Kırk Makam öğretisinin Batıni boyutu
Dört Kapı Kırk Makamın mavevi boyutu, Sırr-ı hakikate erişmektir. Sırr-ı hakkikatte, insanın kendi benliğini, yaradanın benliğinde yok etmesi ve Onunla beraber olmasıdır. O ilahi kudretle beraber olmanın manası ise, akıl boyutunda en üst zirveye yücelmektir.
Dört Kapı Kırk Makamın manevi boyutu
Söz konusu Dört Kapı Kırk Makam; Insanın, ham eyvahlıktan olgunluğa erişme evreleridir. Diğer bir deyim ile zahiri ilim ile batıni ilme erişme sürecidir.
Dört Kapı Kırk Makamın mavevi boyutu, Sırr-ı hakikate erişmektir. Sırr-ı hakkikatte insanın, yaradanın içinde eriyip Onunla beraber olma halidir.
Dört Kapı, Sırr perdeleridir. Kişinin özünde – iç dünyasında bu perdeleri basamak basamak, derece derece aralıyarak; Irfan-i öğreti ile ahlaklanarak, manevi iç temizliğine kavuşmak ve ilim öğretisi ile ruhunu algunlaştırarak, ilahi ilim kudretine erişmektir.
Hakk ile Hakk olmuş, o mertebenin manevi olgunluğuna ulaşmış bir ulu zat kimi zaman zahiri alemi ve kimi zaman batın alemi yaşar. Ulu erlerin muhabbetinde bulunanlara, esenlik ve mutluluk verir. Manevi anlamda yeni boyutlara ulaşmasını sağlar.
Bu nedenle, Alevilikte yapılan gönül muhabbetleri, Allaha yapılmış en güzel ibadettir. Çünkü amaç, bir gönüle girmek ve orada taht kurmaktır.
Sonuç itibariyle Akıl boyutunda Dört Kapı, Sırr perdeleridir. Kişinin özünde yani iç dünyasında bu perdeleri basamak basamak, derece derece aralıyarak; Irfan-i öğreti ile ahlaklanarak, manevi iç temizliğine kavuşmak ve ilim öğretisi ile ruhunu algunlaştırarak, ilahi ilmin kudretine ermektir.
Dört Ulu kapı ve manaları
Ilim ve bilgi piri, İmam Cafer-i Sadık Buyruğua göre, dört Ulu kapı vardır.
Birinci Kapı, Şeriat;
Ikinci kapı, Tarikat;
Üçüncü kapı, Marifet ve
Dördüncü kapı, Hakikat kapısıdır.
Bu kapılar; Insan oğlunun olgunluğa, erdemliğe, kemalete erişebileceği ilim ve irfan kapılardır.
Dolayısıyla Insanın, olgunlaşma evreleri olan dört Ulu kapı ve manaları…
Şeriat kapısında; Benimki benim, seninki senindir.
Tarikat kapısında; Seninki senin, benimki de senindir.
Marifet kapısında; Ne benimki benimdir, nede seninki senindir.
Hakikat kapısında; Ne sen varsın, ne ben. Bir tek Allah vardır ve bütün mevcut varlıklar Onundur.
Alevi inancında, Pir makamının, önemi
Pir makamı ilim, bilgi ve irşad makamıdır. Insanları irşad etmek, doğru yolda yürümelerini sağlamak ilim ve bilgi ile mümkündür. Bir çok karanlıklar vardır ve bu karanlıklardan biri de Ruh karalığıdır. Ruh, canlı varlıklarda hayatı sağlayan unsurdur. Dolayısıyla canlı varlıklar, beden ve ruh unsurlarından ibarettir. Beden karanlık, ruh aydınlıktır. Bedenin gıdası yemek ve içmektir. Ruhun gıdası, ilim ve bilgidir.
Şeriat kapısında; Benimki benim, seninki senindir.
Kendini bulan, ne aradığının bilincine varan bir kişi, şeriatı yavaş yavaş aşarken kendisini tarikat makamına doğru ilerlemiş olarak bulur.
Buyruka göre şeriat kapısı: Gemidir, bilmektir, kulluk etmektir, ilimdir, tendir, kapıdır, mumdur…
Tarikat kapısında; Seninki senin, benimki de senindir.
Içe kapanma kapısıdırda. Kişi bu mertebede pirinin yardımıyla hayatın ve eşyanın zahiri yüzünü bırakarak batini yüzüne yönelmesidir. Bu yüzdendir ki, mürşid ve pir de yolun esaslarına uymalıdırlar
Buyruka göre tarikat kapısı; Denizdir, kendi özünü bilmektir, öğrenmektir, eşiktir, fitildir, ete kemiğe bürünmektir
Marifet kapısında; Ne benimki benimdir, nede seninki senindir.
Hakkı kendi özünde bulmaktır. Bu mertebeye gelmiş kişi neye yönelirse o alanda başarı elde eder. Eğer zahiri ilimlere verirse kendini öğrenme aşkıyla bir alim olabir, batını ilimlere verip, erdemlik yolunda ilerlerse bir mürşidi kamil olup insanları irşat edebilir.
Buyruka göre marine kapısı: Dalgıçtır, sözün anlamını bilmektir, kendini eğitmektir, dindir, kandır, sövedir, yağdır.
Hakikat kapısında; Ne sen varsın, nede ben; Bir tek Allah vardır ve bütün mevcut varlıklar Onundur.
Hakkla Hakk olmuş, o mertebenin manevi olgunluğuna ulaşmış bir ulu zat kimi zaman zahiri alemi ve kimi zaman batiniliği yaşar. Ulu erlerin muhabbetinde bulunanlara, esenlik ve mutluluk verir. Manevi anlamda yeni boyutlara ulaşmasını sağlar. Bu nedenle, Alevilikte yapılan gönül muhabbetleri, Allaha yapılmış en güzel ibadettir. Çünkü amaç bir gönüle girmek, orda taht kurmaktır.
Buyruka göre hakikat kapısı, Incidir. Kendi özüne ermektir, gerçeği görmektir, fazilettir, candır, kilittir, ışıktır.