Hz.Muhammed; Şahı Merdan Alinin sahip olduğu derin ilme, irfana ve önemine dikkat çekmek maksadıyla; „Ben ilmin şehriyim, Ali de o şehrin kapısıdır. Ilim isteyen kimse, kapıdan gelmelidir“ demiştir.
Mana olarak; İlme, okumaya, öğrenmeye, öğretmeye büyük önem vermekle birlikte, bilen ile bilmeyenin bir olmadığını bildirmektedir.
Diğer bir önemli uyarı sözü ise; „Aliyi seven beni sevmiş olur, beni seven de Allahı sevmiş olur. Aliye kötülük, fenalık eden bana kötülük, fenalık etmiş olur, bana kötülük, fenalık eden de Allaha kötülük, fenalık etmiş olur“ demiştir.
Hz.Muhammedin bu sözlerinden anlaşılan; Islamın, ilim irfanına, Kuran-ın ve yaşayan Kuran olan Muhammedin ilim şehrine, o şehrin kapısından girmek lazımdır. Bu kapı ise Şahı Merdan Ali olduğunun altını çizmiştir. Çünkü Şahı Merdan Ali; Yüce Allahın varlığının kudretine, özeliklerine, iki cihan ilmine, Muhammedin Islam ilmine, Kuran-daki Allah kelamının mesaj-mana ve sırlarına nail olan tek kişi olduğu mesajıdır.
Zahir ve batın(Bilinen ve bilinmeyen ilim) ilim şehrine mutlak bir yol vardır ve bu yolda kimsenin keyfi tutum ve anlayışına bırakılmadan Muhammed tarafından bu yol tarif edilmiştir. Islam ümmetine düşen görev ise, bu doğru yolu takip etmesidir.
Hz.Muhammed başka bir sözünde; „Ey Ali! Insanlar Allaha çeşitli iyiliklerle yaklaşır. Sen Ona aklın hikmetiyle yaklaş ki, derecen itibariyle onları geçer, insanlara ve Allaha daha yakın olursun” buyurmuştur. Muhammedin bu sözü; İlme, öğrenmeye ne kadar önem verdiği ve aklın esas olduğunun ispatıdır.
Şahı Merdan Ali ise, Akılla ilgili; “Dinle bağdaşmayan bir akıl akıl değildir, akıl ile bağdaşmayan bir din din değildir” demiştir. Bu iki değerli sözlerden çıkan mana; Allaha varmanın akıl, ilim ve okumayla mümkün olacağı bildirilmektedir. Dolayısıyla Muhammed ve Şahı Merdan Ali genel olarak islam ümmetini ilim öğrenmeye-okumaya teşvik etmiştir.
Ilme değer verdim, uykudan uyandım,
Sarık seccadeyi elden bıraktım,
Vaizin her günki vaazından bıktım,
Ramazanı sele verdimde geldim.
Aklım ermez ahret eğlencesine,
Saygım var ilmin gerçek sesine,
Hayal cennetinin boş bahçesine,
Yobaz sürüsünü sürdüm de geldim.
İbreti emelim insana hizmet,
Eşim bana huri, evim de cennet,
Cahil cühelaya edemem minnet,
Bütün zincirleri kırdım da geldim.
Aşık İbreti
Şahı Merdan Ali ilim ile malı mukayese ederek ilmin üstünlüğünü, şöyle ortaya koymuştur: „İlim maldan daha kıymetlidir. Çünkü ilim peygamberlerin mirasıdır. Mal ise karun, şeddat ve Firavunların mirasıdır. Malı sen korursun, halbuki ilim ise seni korur. Mal sahibinin düşmanı olur, ilim sahibinin ise dostu çok olur. Mal harcandıkça noksanlaşır, ilim ise sarfedildikçe artar. Mal sahibi kıyamet gününde hesaba çekilir, ilim sahibi ise kıyamet gününde insanlara şefaat eder. Mal kalbi katılaştırır, ilim ise kalbi nurlandırır.“ Şahı Merdan Alinin bu değerli nasihat sözleri ilmin değer ve kıymetini bizlere net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Ilmin ne kadar değerli olduğunu Şahı Merdan Alinin diğer öğüt sözlerine bakalım: „İlim maldan hayırlıdır. İlim seni koruduğu halde sen malı korumaya mecbursun. Ilim hakim, mal ise mahkumdur. Hazine ve mal bekçileri öldü gitti. Ilim bekçilerinin çesetleri yok olsa da, şahısları iman sahiplerinin ihtiram köşesinde durmaktadır.“ Ilmin önemi hakkında Pir Hünkar veli de; „İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır“ demiştir.