"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Alevilikte kapı ve kapı eşiğinin kutsallığı

Eşik, Muhammedin „Ben Ilmin Şehriyim Ali onun kapısıdır“ sözünden esinlenerek Şahı Merdan Aliyi temsil ettiğine inanılan ve yolun bir simgesi olarak algılanan meydanın giriş kapısının iç kısmıdır. Bu nedenle eşik kutsaldır, Hakka götüren kapıdır. Asla eşiğe basılmaz ve niyaz olunur (öpülür). Bu davranış yol, ışık ve bilgisine ulaşmış olmanın anısına bir alçak gönüllülük ve teslimiyet ifadesi olarak eşiğin önünde sol diz üzerine çökerek elleri eşiğe koyup üç kez öpmek biçiminde de uygulanır.
Hz.Muhammed, “Ben ilmin şehriyim, Ali kapısıdır” buyurmuştur.
Bu hadisten de anlaşılacağı gibi, ilim şehri, Muhammeddir. Ilim şehrinin kapısı ise, Şahı Merdan Alidir ve Sırat-el Mustakimdir. Kapıya secde: Eyvallahtır, teslimiyettir. Buradaki maksat; İlim şehrine, Şahı Merdan Alinin kapısından girip, Muhammedin ilmine ve Şahı Merdan Alinin feyzine ve faziletine erişmektir.
Eşik tercümanında: “Eşiğine koymuşum ben can ile ser. Hem eşiğinden benim niyazım budur. Lütf edip ben fakire kılasın nazar” diyerek, kapının dört tarafına niyaz edilir. Kapının üst eşiği Muhammedi, kapının alt eşiği Fatma Anayı, sağ ve sol yanları da İmam Hasanı ve İmam Hüseyini ve kapının kilidi Şahı Merdan Aliyi temsil eder. Kapının dışı Şeriat, iç kısmı ise Tarikat, Marifet ve Hakikat makamlarıdır.
Kapıdan içeri giren kimse, orada oturan Allah dostlarına: “Hu aşk olsun erenler” diyerek, selam verilir. Çünkü orada Hakk aşıkları, tarikat pirleri vardır. Tarikatın mürşidi Muhammed, rehberi Şahı Merdan Alidir. Orada Hakk muhabbeti vardır, ibretler ve marifet erbabı kimseler vardır.
Işte Alevilerin eşik ve kapıyı ki özellikle bir türbenin, bir cem evinin eşik ve kapısını her Allah Muhammed Ali diyerek öpmeleri bu bilince, “Her mülkün sahibinin Allah Muhammed Ali olduğu” bilincine sahip olduklarını gösteri.
Bu bilinç Aleviyi Hakk Muhammed Ali yolunda gitmeye, onlar gibi her canlıyı kadın-erkek, zengin-fakir, okumuş-okumamış demeden bir, eşit görmeye, hoşgörülü olmaya, “incinsen de incitme”meye yönlendirir.
Özetlersek; Kapının eşiği, üstü, sağı, solu ve kapının kendisi yani kilidi, bütün bunlar ehlibeyti temsil eder. Dolayısıyla kilit açılıp içeri girildiğinde de kırklar meydanı yani ilmin ta kendisi ve zahiri ilimden batını ilime geçiş yolunun kapısı olan Şahı Merdan Aliyi temsilen mürşidi kamil, Elesti bezminde melek Cebraile rehberlik yaptığı için Muhammed, ilk talip olan melek Cebrail, Fatma-tüz Zehra, İmam Hasan-ül Mücteba, İmam Hüseyn-i Deşti Kerbela ve kırkların tamamı bulunduğu Kırklar meydanı bulunmaktadır. Eşiğe basılmamasının nedeni Ehl-i Beyti temsil ettiğindendir.
Alevi o kutsal yerlerin eşiğini, kapısını öperken ya Allah ya Muhammed ya Aliyi zikrederek; „Ben sizin mekanınız olan bu mekana girerken yolunuza beli best diyorum, yani yolunuzda gittiğimin ikrarını-sözünü veriyorum ve sizin yolunuzun gerekenleri olan “hoşgörülü olmak”, “herkese eşit bakmak”, kimseyi dış görünüşünden , ünvanından ya da maddi olanaklarından ötürü üstün ya da aşağı görmemek, türab olmak (alçak gönüllü olmak) gibi iyi davranışları uygulayarak Allah Muhammed Ali yolunda giden gerçek bir kul olmak için gerekenler ne ise yapacağım“ ikrar sözünün ifade edilişidir.
Kapıdan secde ederek girilir. Cem evinin kapısının önüne gelince, eşiğe diz çöküp şu tercüman okunur:
Bismişah Allah, Allah!
Dergah eşiğine ben canımı ve başımı koydum.
Bu eşikten benim niyazım budur.
Lütfedip bu fakiri, görüp gözet ki, delalette kalmayayım.
O dosta, O yüce yaratana benim eyvallahım ve teslimiyetim var.
Eşiğe niyaz ettikten sora kalkıp eşiğin üzerine basmadan içeri girilir. Içeri girerken kapının sağından, solundan ve üst eşikten elle niyaz alınır…