"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ebul-verdin ve şam halkının başkaldırması

Yine bu yılda Ebul-Verd Müczat bin el-Kevser bin Züfer bin el-Haris elKilabi başkaldırdı. Bu, Mervanın arkadaşlarından ve komutanlarındandı.
Bunun sebebi şuydu:
Mervan mağlup olunca Ebul-Verd Kınnesrinde kaldı, Abdullah bin Ali oraya geldiğinde de beyat etti ve asker olarak Ona katılanlar arasına girdi. Mesleme bin Abdülmelikin oğlu Balis ve Naure de Ebul-Verdin komşularıydı. Abdullah bin Alinin komutanlarından birisi Balise geldi; Meslemenin oğluyla hanımlarını aldı, götürdü. içlerinden bir kısmı bunu Ebul-Verde şikayet ettiler. Ebul-Verd de Husaf denilen çiftliğinden çıktı, komutanı ve beraberinde olanları öldürdü. Beyaz elbise giydiğini ve Abdullaha isyan ettiğini açığa vurdu, ayrıca Kınnesrin halkını da bu işe davet etti ve onların hepsi de beyaz elbise giydiler. Seffah o gün Hiredeydi. Abdullah bin Ali de (önceden zikrettiğimiz üzere) Belka, Havran ve Beseniyye topraklarında Habib bin Mürre ile harp etmekteydi.
Abdullah Kınnesrin halkının beyaz elbise giydiğini ve kendisine isyan ettiklerini öğrenince Habib bin Mürre ile sulh antlaşması yaptı ve Ebul-Verd ile karşılaşmak için Kınnesrine doğru yola çıktı. Şama uğradı, orada Ebü Ganim Abdülhamid bin Ribi et-Taiyi dört bin askerle yerine vekil bıraktı. Şamda Abdullahın ailesi, evlatlarının anneleri ve malları vardı. Hımsa gelince Şam halkı ahitlerini bozdular, beyaz elbise giydiler ve Osman bin Abdülala bin Süraka el-Ezdi ile beraber ayaklanarak Ebu Ganim ve beraberindekilerle karşılaşıp onları yendiler. Ebu Ganimin adamlarını feci bir şekilde öldürdüler. Abdullahın bıraktığı ağırlıkları yağmaladılar, ailesine ise dokunmadılar ve isyan konusunda görüş birliğine vardılar. Abdullah yürüdü. Ebul-Verdin yanında da Kinnesrin halkından bir kalabalık toplanmıştı. Bunlar Hıms ve Tedmür halkından kendilerine yakın olanlarla mektuplaştılar. Hıms ve Tedmür halkından başlarında Ebu Muhammed bin Abdullah bin Yezid bin Muaviye olduğu halde binlerce kişi bunlara geldi ve Ebu Muhammede beyate davet ettiler. “Bu, o anılan Süfyanidir.” dediler. Bunlar kırk bin civarında idiler, MercülAhremde ordugahlarını kurdular. Abdullah bin Ali bunlara yaklaştı ve on bin kişilik bir kuvvetle kardeşi Abdüssamed bin Aliyi üzerlerine gönderdi. Kınnesrin ordusuna komuta eden Ebül-Verd idi, harpten iyi anlayan bir kimse idi, ordusunu başarıyla savaşa sürdü. iki taraftan da öldürülenler çok oldu. Abdüssamed ve yanındaki askerler tutunamayıp dağıldı ve bunlardan binlercesi öldürüldü. Abdüssamed de canını kardeşi Abdullahın yanına zor attı. Abdullah yanında komutanlardan bir topluluk olduğu halde geldi, ikinci defa MercüiAhremde karşılaştılar. Şiddetli bir savaş oldu. Abdullah sebat edip dayandı,
Ebul-Verdin askerleri ise bozguna uğradı. Ebu-Verd yanındaki beş yüz kişi ile direndi ise de neticede hepsi öldürüldüler. Ebu Muhammed ve kendisiyle birlikte olanlar kaçtılar, Tedmüre sığındılar. Abdullah Kınnesrin halkına eman verdi, siyah elbise giydiler, kendisine beyat ettiler ve itaati altına girdiler.
Abdullah bin Ali sonra beyaz elbise giyip isyan ettikleri için Şamlılar üzerine yöneldi. Yaklaşınca insanlar kaçtı ve bir savaş olmadı. Abdullah Şam halkına da eman verdi, onlar da Ona beyat ettiler. Ellerinde bulunan malları almadı.
Ebu Muhammed gizlenerek kaçtı, Hicaz toprağına vardı, Mansurun zamanına kadar da burada gizlenerek kaldı. Mansurun valisi Ziyad bin Abdullah el-Harisi yerini haber alınca süvariler gönderdi, bunlar savaşarak Onu öldürdüler ve iki oğlunu esir ettiler. Ziyad, Ebu Muhammed bin Abdullah esSüfyaninin başı ile iki oğlunu Mansura gönderdi. Mansur iki oğlunu serbest bırakarak eman verdi.
Bir rivayete göre; Abdullahın Ebu-Verd ile yaptığı savaş 133 senesi Zilhicce ayının sonunda idi.