"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Horasan halkı arasında ihtilaf

Bu yılda Horasanda Nezariyye ile Yemenliler arasında ihtilaf çıktı. Kermaniler ihtilafı Nasr bin Seyyarın lehine olarak çıkardılar.
Bunun sebebi şudur: Nasr fitne zuhur ettiğil\i anladı, bunun üzerine Bey tülmal in geliriyle Velid için temin ettiği altın ve gümüş kaplardan bazılarını bahşiş olarak halka verdi. Halk, Nasr konuşurken Ondan bahşiş istedi. Nasr onlara: “Ben günahtan sıkımyorum, size birlik ve itaat yakışır.” dedi. çapuleu grup bunun üzerine sokağa çıktı. Nasr da buna kızdı ve: “Size verecek bahşişim yok.” dedi. Daha sonra: “Sizin ayağınızın altından takat edilmeyecek ölçüde şer çıkıyor. Sanki ben de sizinle beraberim. Yine sanki ben boğazlanan develer gibi sokaklara atılan sizinle beraberim. Hilafeti uzun süren kişinin halifeliğinden istifade ediniz. Ey Horasanlılar! Siz düşmanın karşısında silahlı insanlarsınız, bu bakımdan sizi ihtilaftan sakındınrım. Sizin, yaptığınız işle fitneyi istemiş gibi bir haliniz var. Allah size merhamet etmesin! Ben sizi dağıttım ve sonra yine bir araya getirdim. Artık ben size (Velldin verdiği gibi) atiyye olarak on (dirhem dinar) veremem. Sizinle benim durumum şu sözdeki gibidir:
Taraftarlarımıza bağlanınız, sizi idare edelim; biz sizin en hayırlınız ve en şerlinizi tanıdık.
Allahtan korkunuz! Allaha yemin olsun ki, eğer sizin aranızda iki silahlı grup ihtilafa düşerse, bunlardan birisi diğerinin mal ve çocuklarından ayrı düşmesini temenni eder. Ey Horasanlılar! Siz birliği küçümseyerek ayrılığa düştünüz.” dedi ve Nabiğa ez-Zübyaninin şu mısralarını misal getirdi: Siz sapıklığınıza mağlup da olsanız, ben sizin aranızı düzeltmek için gayret gösteririm.
Nasra, Abdullah bin Ömer bin Abdülazizden Horasan hakkında eman gelince Kermam, taraftarlarına: “Halk bir fitnenin içine düşmüştür, işlerinizi yürütmesi için kendinize adamlar bakınız.” dedi.
Kermani, Kermanda doğduğu için Kermani denilmiştir. Asıl adı Cüdey bin Ali el-Ezdi el-Manidir. Yukarıdaki sözleri deyince halk: “Başımıza lider olacak kişi sensin.” dediler.

Mudaroğulları Nasra: “Kermani işleri senin aleyhine bozuyor; bir elçi göndererek Onu ya öldür veya hapset.” dediler. Nasr: “Hayır, benim birçok erkek ve kız çocuğum var. Oğullarımdan birisini Onun kızlarından birisi ile evlendiririm, kızlarımdan birisini de oğlu ile evlendiririm.” dedi. Mudaroğulları: “Hayır, bu olmaz.” dediler. Nasr bunun üzerine: “Ona yüz bin dirhem para gönderirim. O cimrinin birisidir, gönderdiğim parayı taraftarlarına vermez ve böylece aralarında tefrika çıkmış olur.” şeklinde konuştu. Mudaroğulları: “Bu para Onun için bir kuvvet olabilir.” diyerek bunu da kabul etmediler, ayrıca: “Eğer Kermani hakimiyeti Yahudi veya hristiyan olmakla elde edebileceğine inansa Yahudi ve hristiyan dahi olur.” dediler.
Nihayet Nasr ile Kenmıni yüz yüze geldiler. Kermani Esed bin Abdullahın valiliği döneminde Nasra çok iyilik etmişti. Nasr vali olunca Kermaniyi kabile reisliğinden alarak bu göreve başkasını tayin etti ve böylece ikisinin arası tekrar açılmış oldu.

Kermani taraftarları Nasra muhalefetlerini artırınca Nasr Kermaninin hapsine karar verdi ve güvenlik güçleri kumandanını Kermanlyi getirmesi için gönderdi. Beni Ezd Kermaniyi Nasrın elinden kurtarmak istediyse de Nasr buna engeloldu. Kermani Nasra getirildiğinde gülüyordu. Nasrın huzuruna girince Nasr Ona: “Ey Kermani! Senin öldürülmen hakkında Yusuf bin Ömerin mektubu geldikten sonra ben O Horasanın şeyhi ve süvarisidir. diyerek Yusufun isteğini geri çevirip seni kurtarmadım mı?” dedi. Kermam:

“Evet, öyle oldu.” diye cevap verdi. Nasr bu sefer: “Borçlarını halkın üzerine yükleyerek ödemedim mi?” dedi. Kermani yine: “Evet.” dedi. Nasr: “Oğlun Aliyi kavminin muhalefetine rağmen reis yapmadım mı?” dedi. Kermani buna da: “Evet, öyle oldu.” dedi. Nasr: “Fakat sen bunların hepsini fitneye çevirdin.” deyince Kermani cevaben: “Emir, olandan fazlasını söyledi. Senin dediklerin bende Esed döneminde vardı. Emir şunu iyi bilsin ki, ben fitneyi şu anda sevmiyorum.” dedi. Orada bulunan Salim bin Ahvez: “Ey Emir! Onun boynunu vur.” dedi. isme bin Abdullah el-Esedi Kermamye: “Sen aslında fitne istiyorsun, fakat buna kavuşamayacaksın.” dedi. Abdurrahman bin Nuaym elAmirInin oğulları Mikdam ve Kudame: “Firavunun arkadaşları sizden daha iyidir, çünkü onlar, Onu ve kardeşini eğle demişlerdi (Araf, 111). Vallahi, Kermani sizin ikinizin sözüyle öldürülmez.” dediler. Nasr Kermamnin dövülmesini emretti ve 126 senesinde Ramazan ayının son üçüncü günü hapsolundu.
Beni Ezd Kermaniyi kurtarmak için araya girdi. Nasr: “Ben Onu hapsetmek için yemin ettim. Benden Ona başka bir kötülük olmaz. Eğer başına geleceklerden korkuyorsanız, yanına içinizden bir adam seçiniz.” dedi. Ezdliler Yezid en-Nahvlyi kendi aralarından seçerek Kermamnin yanına verdiler.

Nesefli bir adam Kermaninin ailesine gelerek: “Şayet ben Kermarıiyi hapishaneden kurtarırsam bana ne verirsiniz?” dedi. Onlar da: “Ne istersen onu veririz.” dediler. Bu kişi su kanalından Kahandeze geldi ve deliği genişletti. Kermamnin çocuklarına: “Babanıza mektup yazınız, geceleyin çıkmağa hazırlansın. ” dedi. Çocukları Kirmamye mektup yazdılar ve bu mektubu yemeğin içinde hapishaneye soktular. Kermani Yezid en-Nahvi ve Hıdr bin Hukeym ile akşam yemeğini yedikten sonra bunlar Kermamnin yanından ayrıldılar. Kermani su kanalına girdi. Bu arada Kermamnin kucağına büyükçe bir yılan kıvrıldı, ancak hiç bir zarar vermedi. Tünelden çıktı, ayağında bukağı olarak atına bindi. Kendisini Abdülmelik bin Harmeleye götürdüler. ibn Harmele Onu bukağısından kurtardı.

Bir rivayete göre Kirmamyi kurtaran azatlısıdır. Bu azatlı Kahendeze giden bir delik gördü. Daha sonra bu deliği genişleterek Kermamyi hapisten çıkardı. Kaçırıldığı gece daha sabah olmadan Kermamnin etrafında bin kişi toplandı. Güneş iyice yükselmeden bu sayı üç bine çıktı. Ezdliler, Abdülmelik bin Harmeleye Allahın Kitabı Resulallahın Sünneti üzerine beyat etmişlerdi. Kermani hapishaneden çıkınca Abdülmelik Onu kendi yerine geçirdi.

Kermani hapishaneden kaçınca Nasr, Merv er-Ruz kapısında asker topladı ve burada Kermamye hakaret etti. Daha sonra Onun hakkında: “O Kermanda doğdu, Kermani adını aldı; daha sonra Herata gitti, kendisine Herevi denilmeğe başlandı; böylece o iki yatak arasında düşmüş oldu. Onun dedeleri de belli değildir, nesli de malum değildir.” dedi. Daha sonra da Ezdlilere hakaret etti ve onlar hakkında: “Eğer Ezdliler Kermamnin etrafında toplanırlarsa en adi insanlardır, eğer Ona yardımı reddederlerse Ahtalın dediği gibidirler:

Gece karanlığında kurbağalar birbirine cevap verdiler; bunların sesleri deniz yılanına kendilerinin yerini haber vermektedir.
Daha sonra Nasr konuşmasında aşırı gittiğini anladı, buna nedamet etti ve onlara hitaben: “Allahı anınız: Onda hayır bulunur, şer bulunmaz.” dedi.

Nasrın çevresinde çok sayıda kişi toplandı. Salim bin Ahvez bunları Müceffede bulunan Kermamye gönderdi. Halk Kermani ile Nasr arasında gidip geldi. Bunlar Nasrdan Kermamye eman vermesini ve hapsetmemesini istediler. Daha sonra Kermani gelerek elini Nasrın elinin üzerine koydu (yani yöneticiliğini kabul etti). Nasr Kermaniye, evine gidip bir şeye karışmamasını emretti.
Nasrın kendisine kötülük yapacağı hakkında Kermaniye bir takım haberler ulaşınca Kermani kendi köyüne gitti. Nasr Merv kapısına asker topladı. Halk Nasrı Kermani konusunda iknaya çalıştı, ancak O, Kermamyi Horasandan çıkarma görüşündeydi. Salim bin Ahvez, Nasra: “Eğer sen Kermaniyi Horasandan çıkarırsan, ismini büyütmüş olursun. Halk: “Nasr, Kermamden korktuğu için Onu buradan çıkardı.” der dedi.” Nasr: “Ondan kendisini çıkardığım için korkmam, O buradayken kendisinden korkmamamdan daha iyidir; şayet bir kişi kendi memleketinden kovulursa küçülür.” dedi. Fakat halk buna karşı çıktı, bunun üzerine Nasr Kermamye eman verdi ve taraftarlarına da bolca bahşişler dağıttı, Kermani de Nasra gelerek bağlılığını ifade etti.
ibn Cumhur Irak Valiliğinden azledilip Abdullah bin Ömer bin Abdülaziz buraya 128 yılının Şevval ayında vali olunca Nasr: “ibn Cumhur, Irakın amillerinden olmadığı için Allah Onu buradan aldı ve yerine (Abdullah bin Ömer bin Abdülazizi kastederek) Tayyib bin Tayyibi (pak oğlu paki) vali yaptı.” dedi.
Kermam, ibn Cumhura yapılanlara kızdı ve taraftarlarını toplayıp silahlanarak geri döndü. Etrafında bin beş yüz kişiyi toplayarak (bu sayı daha az veya daha çok olabilir) caminin dışında cuma namazını kıldırdı. Selam verdikten sonra Nasrın huzuruna girdi, ancak oturmadı, geri döndü ve muhalefetini açıkladı. Nasr Salim bin Ahvezle Kermamye: “Vallahi, kötülük olsun diye hapsetmedim, fakat halkın fesadından korktum: şimdi bana gelsin.” diye haber gönderdi. Kermam, Ahveze: “Eğer evimde olmasan seni öldürürdüm, derhal adi herife (Nasra) git, istediğin iyi veya kötü şeyi anlat.” dedi. Elçi Nasra gelerek olanları haber verdi. Nasr Kermamye bir kaç defa daha haber gönderdi. Kermani en son Nasra: “Ben kavminin bizi çıkarmanı tasvip edeceklerini zannetmiyorum; istersen buradan çıkar giderim, fakat bu senden korktuğumdan değil, bu beldeye kötülük yapmandan ve orada kan dökülmesinden endişe ettiğimdendir.” dedi ve Cürcana gitmeye hazırlandı.