"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Yemameliler ile amilleri arasında harp

Velid bin Yezid öldürüldüğünde Yemamede vali olarak Ali bin Muhacir bulunuyordu. Onu buraya Yusuf bin Ömer tayin etmişti. Mehir bin Selma bin Hilal (Bu zat Beni ed-Düel bin Hanefiden birisiydi.) Ali bin Muhacire “Beldemizin idaresini bize bırak.” demişti, ancak Ali bunu reddetti. Mehir, adamlarını toplayarak Alinin üzerine yürüdü. Ali o anda sarayının en dip odasında bulunuyordu. Bir adamı Mehir ile burada karşı karşıya geldi, aralarında çatışma çıktı. Ali mağlup oldu, Mehir içeri girdi. Ali daha sonra şehre kaçtı. Mehir, Alinin adamlarından birçoğunu öldürdü. Yahya bin Ebi Hafs Alinin savaş yapmasına mani olmak istedi, fakat Ali dinlemedi. Bu konuda Yahya şunları söylemiştir: Ben Beni Kilaba çok nasihat ettim, fakat onlar benim müşaveremi ve öğüdümü kabul etmediler.
Beni Hanifeye başkaları feda olsun, çünkü onlar her savaşta süvari idiler.

Şakik bin Amr es-Sedusi de şunları söylemiştir: Sen Mehir ve grubu ile anlaştığında düşmanlık ve korkudan emin oldun. Bir genç, kavgasında şerefli birisi gibi bulundu; o bununla hem mükafat, hem de ün istiyordu.
Bahsettiği bu savaş yukarıda söz edilen sarayda meydana gelen çatışmadır.

Mehir Yemameye emir oldu. Öldükten sonra yerine Beni Kays bin

Salebe bin ed-Düel Kabilesinden Abdullah bin Numan getirildi. Abdullah bin Numan Mündelis bin idris el-Hanefiyi Felece vali yaptı. Felec, Amir bin Sasaaoğullarının bir karyesi idi. Bir rivayete göre, bu Temimoğullarına aittir. Beni Kaab bin Rabia bin Amir ile Beni Akll Ebu-Felec el-MÜlldelis birleşerek Mündelise karşı bir kuvvet hazırladılar. iki taraf arasında savaş oldu; Mündelis ve taraftarlarının bir çoğu öldürüldü, Beni Amirden ise hiç bir kimse öldürülmedi.
Bu savaşta Yezid bin Taşriyye öldürüldü. O, annesi Taşr bin Ömer bin

Vilile nispet edilmiştir. Yezidin tam adı Yezid bin Münteşirdir. Kardeşi Sevr bin et-Tasriyye şu mersiyeyi söylemiştir: Yezidi fitne fesat felak etti.
Sınırları kılıcıyla korudu; Onun iyiliği kabilesinin en uzak köşesine kadar uzanmıştı.

Abdullah bin Numana Mündelisin ölüm haberi ulaşınca Hanife ve başka kabilelerden bin kişi toplanarak Felece savaş açmağa karar verdiler. iki taraf karşı karşıya gelince Ebu Latife bin Müslim el-Akili mağlup oldu.

Raciz Onun ölümü üzerine şunları söyledi: Münafik Ebu Latife, Cefevniyyan ve Tank kılıçlar kuşatınca kaçtılar.
Tarık, Tarık bin Abdullah el-Kuşeyridir; Cefevniyyan ise, Kuşeyroğullarındandı.

Cadoğulları kaçtılar, ancak bunlardan birçoğu öldürüldü. Ziyad bin

Hayyan el-Cadinin eli kesildi. Şöyle demiştir: Kesilen elimi ve kolumu anyorum, fakat onları bulan bana göstermedi.
Daha sonra Ziyad bin Hayyan öldürüldü. Bir şair de bu konuda şunları söyledi:

Kaboğullarına kılıçlar, mızraklar ve ağızlannda gemleri eğilip bükülen atlarla hücumu reva gördük.
Güneş battığında sen bizim Kaab oğullarını hayvan sürer gibi sürdüğümüzü gördün.

Su tulumlarının ağızlarının yanlışı gibi, insanları meskenlerinden çıkarıp atan bir darbe ile.
Daha sonra Beni Ukayl, Beni Kuşeyr, Beni Cade ve Beni Nümeyr güçlerini toplayarak başlarına Ebu Sehle en-Nümeyriyi getirdiler. Bunlar çölün ortasında Hanifeoğullarından kiminle karşılaştılarsa hepsini öldürdüler ve kadınlarını da esir aldılar. Beni Nümeyr kadınlara dokunmadı.
Ömer bin Vazı el-Hanefi, Abdullah bin Numanın ikinci Felec Savaşında yaptıklarını görünce: “Ben Abdullahın karşısındayım, Ona muhalif olanlarla birlikteyim.” dedi. Bu devre halifenin kontrolünden uzak olunduğu bir devreydi. Ömer bin Vazı süvarilerini topladı ve Şerif denilen yere gelip süvarilerini sağa sola dağıttı. Süvariler ve kendisi gece baskını yaptılar. Bu baskınlardan ellerine çok ganimet geçti. Sonra beraberindekilerle en-Neşşaşa geldiler. Beni Amir de gücünü toplayarak, buraya geldi. Ömer bin Vazı onların buraya geldiklerini anlamadı, kadınları çadıra sokup başlarına bekçiler koydu. iki taraf burada karşı karşıya geldiler ve savaştılar. Ömer ve taraftarları mağlılp oldu. Ömer kaçarak Yemameye sığındı, Beni Hanifeden bir çok kişi susuzluk ve şiddetli sıcaktan dolayı yere düştüler. Beni Amir aldıkları esirler ve kadınlarla geri döndü. Kuhayf bu savaşla ilgili olarak şöyle der:

en-Neşşaşda öyle bir savaş cıldu ki, o savaşta bizim şerefimiz arttı ve bu savaş bizim için çok güzelolay olarak kabul edildi.
Yine bu konuda Kuhayf şu şiiri söyledi: Beni Ukayl ve Beni Kaba teyzem feda olsun! Cedler iç içe girdiğinde onlar yere kılıçla yıkılmış olarak terk olundular.
en-Neşşaşda olan savaşta Kayslılar yağma yapmadılar, fakat Beni Ukl buraya gelerek yağma yaptılar. Bu tarihten itibaren Beni Hanife artık top arlanamadı, ancak Ubeydullah bin Müslim el-Hanefi bir grup asker toplayarak Beni Kuşeyre ait Halban denilen bir suya baskın düzenledi. Bir şair bu konuda şöyle der:
Kuşeyr Kabilesi Ubeydullah ile karşılaştığında kötülüklerden birisi ile karşılaşmıştı.

“HalMn” denilen suda uyumayan bir arslanla karşılaştı.
Ubeydullah bir de Beni Uki üzerine baskın düzenledi ve bunlardan yirmi bin kişi öldürdü.

Yezid bin Ömer bin Hübeyre Mervan tarafından Iraka vali tayin edildiğinde oğlu Müsennayı Yemameye vali olarak tayin etti. Müsenna Yemameye geldiğinde orada barış vardı, savaş yoktu. Beni Amir Beni Hanife aleyhinde bulundu. Müsenna Beni Kaystan olduğu için Beni Amire yardım etti, Beni Hanifeden bir çoğunu dövdü ve boyunlarını vurdu. Onlardan birisi şu şiiri okudu: Siz bizi kamçıyla dövüyorsunuz; halbuki biz sizi keskin kılıçla dövmüştük.

Siz bizim başlanmızı kesiyorsunuz; biz ise, sizin başınızı gırtlağınızdan kesmiştik.
Daha sonra beldeler sakinleşti. Ubeydullah bin Müslim bin el-Hanefi, Beni Abbasdan Seri bin Abdullah bin Haşimi Yemameye vali oluncaya kadar gizlendi. Seri geldiğinde Ubeydullahın yeri haber verildi. Seri Onu yakalayarak öldürdü. NUh bin Cerir bin el-Hatafi bu konuda şu beyti söyledi.
Eğer Seriyyül-Haşimi olmasaydı Ubeydullah BeniUkla kötülük yapacaktı.