Bunun baş kaldırışını ve Ömer bin Abdülazizle yazışmalarını, münazaralarını görmüştük. Ömer ölünce Küfe Emiri Abdülhamid bin Abdurrahman bin Zeyd bin Hattab, Yezid bin Abdülmelikin gözünde itibar kazanmayı istedi. Muhammed bin Cerire yazarak Şevzeble savaşmasını emretti. Zaten Şevzebin iki elçisi geri dönmemiş ve bu yüzden Şevzeb Ömerin ölümünden haberdar olmamıştı.
Muhammedin harbe hazırlandığını görünce Şevzeb Ona haber gönderdi ve: “Henüz müddet dolmadı, niçin acele ediyorsunuz? iki elçi gelinceye kadar birbirimize dokunmayacağımıza dair söz vermedik mi?” dedi.
Muhammed: “Sizi bu şekilde bırakmamız mümkün değiL.” deyince de Hariciler (isyancılar): “Bunlar bunu ancak salih insan (Ömer) ölünce yapabilirler.” diyerek Ömerin ölmüş olduğuna kanaat getirdiler.
Savaşa tutuştular, Haricilerden bir grup isabet aldı, Küfe ehlinin pek: çoğu öldürüldü ve hezimete uğradılar. Muhammed bin Cerir kaba etinden yaralandı, Küfeye geldi. Küfeye gelinceye kadar Muhammedin peşine düştüler. sonra tekrar yerlerine döndüler.
Şevzeb iki arkadaşını beklemeğe koyuldu. Elçiler gelerek Ömerin öldüğünü haber verdiler. Yezid gönderdiği iki bin kişiyle beraber Temim bin HuMbın yanındakileri de gönderdi. Yezidin onları Ömerin bıraktığı hal üzere bırakmayacağını haber verdi. Temime ve Yezide lanet ettiler. Temimin askerleriyle savaştılar, Temimi ve arkadaşlarını öldürdüler. Bir kısmi Küfeye. bir kısmı Yezide sığındı. Yezid onlara Necde bin Hakem Ezdiyi gönderdi Bunu da katledip askerlerini bozguna uğrattılar, fakat kendilerinden de bir gnç insan öldürüldü. Şevzebin amcasının oğlu Hüdbe öldürülenler arasındaydı.
Eyyüb bin Havali bunlara mersiye yazmıştır.
Mesleme bin Abdülmelik Küfeye gelinceye değin Hariciler yerlerind: kalmışlardır. Küfeliler Şevzebin durumunu Meslemeye şikayet ettiler ve Onu biraz korkuttular. Mesleme Şevzebin üzerine Said bin Arar Haraşiyi yüz bin kişiyle gönderdi. Said Şevzebin bulunduğu yere geldi. Şevzeb ve arkadaşları durumu görünce bunlarla başa çıkamayacaklarını anladılar. Şevzeb arkadaşlarına: “Kim şehitlik istiyorsa işte ayağına gelmiştir, kim de dünyayı istiyorsa işte o da gitmiştir.” dedi. Şevzebin bu sözü üzerine kılıçlarının kınlarını kırdılar ve Saidin ordusuna hücum ettiler. Bir kaç defa onları dağıttılar, hatta Said yenilip rezil olmaktan bile korktu. Sonra arkadaşlarını kınayarak:
“Şu kadarcık gruptan mı korkuyorsunuz? La ebeleküm.”(1) Ey Şam ehli! Bu da sizin savaşlarınızdan bir savaştır.” dedi ve onları teşvik etti. Bunun üzerine Saidin askerleri Şevzebi ve adamlarını çiğneyip geçerek onları katletti.