"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Velidin yaptığı işler ve sireti hakkında

Velid Şam ehline göre üstün, faziletli halifelerdendir. Şam Mescidi, Medine Mescidi (ahalisine selam olsun), Mescid-i Aksa gibi pek çok mescit yaptırmış, minareler diktirmiş, sakatlara bağışlarda bulunarak onları dilenme durumuna düşmekten korumuştur. Kuad hastalığına (yürümeye engel bir hastalık) yakalananlara bir hizmetçi, körleri gezdirmek üzere birer rehber tahsis etmiştir.
Endülüs, Kaşgar ve Hind gibi yerlerde fetihler yapmıştır.

Sebze satıcısına uğrar, bir tutam sebze alır ve: “Bu kaça?” diye sorardı.

Sebzeci: “Bir füıüs.” deyince Velid: “Bunun fiyatını artır.” derdi.
Bina yaptırmayı, iş yerleri açtırmayı ve güzel koku sürünmeyi severdi. Velid in hilafeti zamanında insanlar karşılaştıkları zaman birbirlerine binadan sorarlardı. Süleyman ise yemeği ve nikah (cimaı) severdi. Onun zamanında insanlar birbirlerine bu iki şeyden sorarlardı. Ömer bin Abdülaziz ise ibadete düşkündü. Onun zamanında insanlar birbirlerine hayır hasenattan, geceleyin yaptıkları zikirden, ne kadar ayet, sure ezberlediklerinden ve ayın kaç gününü oruçlu geçirdiklerinden söz ederlerdi.
Velid vefat etmeden önce bir hastalığa yakalanmış, baygın düşmüştü ve o günü adeta ölü gibi geçirmişti. Ailesi ve dostları öldü diye ağlamağa başlamışlar ve haberciler “Velid öldü.” diye etrafa haber götürmüşlerdi. Avucunda ustuvaneye ulaşan bir ipi tutarak: “Allahım! Benim üzerime merhametsiz birini musallat etme.” diye dua etmişti. Ayıldığı zaman yanına bir haberci geldiğinde de yine Aynı şekilde duada bulunuyordu. Velid tamamen ayılınca:

“Benim afiyet bulmama Haccacdan daha fazla sevinen olmamıştır.” demiş, Haccac yanına gelinceye kadar vefat etmemişti.
Velid kardeşi Süleymanı halifeliğe getirmeyip oğlu Abdülazize beyat edilmesini dilemiş. Süleyman bunu kabul etmemiştir. Velid bütün memurlarına haber göndermiş ve herkesi Abdülazize beyate çağırmıştır. Onun bu çağırışına Haccac, Kuteybe ve ileri gelen bazı kimselerden başkası icabet etmemiştir. Yine Velid Süleymana haber göndererek yanına çağırmış, hatta Süleymanın gelmekte ağır davrandığını anlayınca azletmek için yanına gitmeğe teşebbüs etmiş, fakat kavuşamadan ölmüştür.
Dımaşk Mescidini yaptırmağa karar verdiğinde orada bulunan kiliseyi yıktırmış ve onun yerine mescit bina ettirmişti. Ömer bin Abdülaziz halife olunca bazı hristiyanlar bu durumu Ömere şikayet yollu arzetmişler, Ömer de onlara: “Medinenin haricindeki yerler kılıç zoruyla fethedilmiştir. Biz size kilisenizi iade ederiz ve Tuma Kilisesini yıkar, yerine bir mescit bina ederiz; çünkü orası da kılıç zoru ile fethedilmiştir.” diye karşılık vermişti. Onlar bunun üzerine: “Biz bu kiliseden vazgeçelim, siz de Tuma Kilisesini yıkmaktan vazgeçin.” demişlerdi.
Velid nahvi iyi bilmez ve çok hata yapardı. Bir bedevi bir gün Velidin huzuruna çıkmış ve kendisi ile akrabaları arasında bir hısımlık bulunduğunu söylemişti. Velid ona: “Men hateneke (Seni kim sünnet etti?)” diye sormuş, Arabi de Velidin sünnet olmaktan bahsettiğini zannederek: “Her hangi bir tabip,” diye cevap vermişti. Orada bulunan Süleyman: “Müminlerin emiri Men hatenüke (Kayın baban kim?) demek istiyor.” deyince Arabi: “Ha, filan.” diyerek hateninin kim olduğunu söylemişti.
Babası bu olay üzerine Velidi kınayıp: “Arapın dilini iyi konuşamayan onlara halife olamaz.” deyince Velid nahiv alimlerini toplamış, bir eve girmiş ve altı ay boyunca hiç dışarı çıkmadan bu iş üzerinde durmuş, fakat girdiği günden daha da bilgisiz olarak evden çıkmıştır. Abdülmelik Onun bu konuda mazur bulunduğunu söylemiştir.
Denildiğine göre, Velid hilMete geldiğinde her üç günde bir Kuranı hatmeder, Ramazanda ise her gün bir hatim yapardı. Bir gün bir hutbe okudu ve: “Ya levteha kanet el-kadıyetü. (Tanın zammıyla) (Keşke o ölüm olsa.)dedi. Ömer bin Abdülaziz de: “Bizi de rahata kavuştursa.” diye söylendi.