Bu yıl içerisinde Haccac Yezid bin Mühellebi Horasan Valiliğinden azletti.
Yezidin görevden alınmasının sebebi şudur: Haccac, Abdülmelikin yanına beraberindeki bir heyetle giderken yolda bir rahip ile karşılaştı. Bu rahibin oldukça bilgili birisi olduğu söylenince Onu yanına çağırtır ve: “Siz kitaplarınızda kendi durumunuzu ve bizimle ilgili haberleri görebiliyor musunuz?” diye sorar. Rahip: “Evet,” deyince de: “Peki, bunu ismen mi görüyorsunuz, yoksa nitelikleriyle mi yazılıdır?” diye sorması üzerine rahibin cevabı şöyle olur: “Her iki türlüsü de vardır. Kimisinin niteliği var, ismi yok kimisinin de ismi var, niteliği yok.” Bunun üzerine Haccac: “Peki Müminlerin emirinin nitelikleriyle ilgili olarak neler var?” diye sorar, rahip şu cevabı verir:
“Kitaplarımızın yazdığına göre zamanımızın hükümdarı yüce ve kuvvetli bir hükümdardır. Onun yolunda duran yere yıkılır.” Bu sefer Hacdıc: “Peki, sonra kim var?” diye sorar. Rahip: “Adı Velid olan bir adam… Daha sonra bir peygamber adı taşıyan birisi gelecek, onunla insanlar bolluğa kavuşacaktır.” der. Sonra Haccac: “Peki, benden sonra kimin vali olacağını biliyor musun?” diye sorunca rahip: “Evet, senden sonra adı Yezid olan birisi vali olacaktır.” der. Bunun üzerine Haccac: “Peki, bunun niteliklerini biliyor musun?” diye sormuş, rahip de şu cevabı vermişti: “Onun sadece bir itaatsizlik yapacağını biliyorum, başka bir bildiğim yok:”
Haccac bu kişinin Yezid bin Mühelleb olacağı hissine kapıldı ve rahibin bu söylediklerinden tedirgin olarak yoluna devam etti. Geri döndükten sonra Abdülmelike mektup yazıp Yezidi ve Mühellebin çocuklarını yererek Abdullah bin ez-Zübeyr yanlısı olduklarını söyledi. Abdülmelik şu cevabı verdi:
“Ben onların Zübeyrin çocuklarına itaat etmelerinin bir eksiklik olduğu görüşünde değilim, çünkü onların Zübeyrin çocuklarına karşı vefakar olmaları bana karşı da vefakar olmalarını gerektirir. ”
Ancak Haccac, Abdülmelike tekrar mektup yazıp rahibin söylediklerini naklederek korkutmak istedi. Abdülmelik de Ona şöyle yazdı: “Sen Yezid ile Mühellebin çocukları aleyhinde oldukça ısrar ettin. Haydi, Horasana elverişli olacak bir adamın ismini ver.” Bu sefer Haccac Ona Kuteybe bin Müslimin ismini yazdı. Abdülmelik de yazdığı mektupta Kuteybeyi Horasana vali tayin etmesini emretti.
Yezid Haccacın kendisini azlettiği haberini alınca ailesine şöyle dedi: “Görüşünüze göre Haccac Horasana kimi vali tayin edebilir?” Onlar: “Sakiften bir adam.” dediler. Yezid bu görüşü kabul etmeyerek şöyle dedi: “Hayır, fakat o sizden birisine bu konuda mektup yazacaktır. Yanına gidecek olursam bu sefer o kişiyi azledecek ve Kayslılardan bir kişiyi vali tayin edecektir. Bunun da Kuteybe bin Müslim olacağını zannederim.”
Abdülmelik Yezidin azledilmesine izin verince Haccac ona azledildiğini yazmak istemediğinden bir mektup ile yerine kardeşi Mufaddalı vekil tayin ederek yanına gelmesini istedi.
Yezid bu konuda Hudayn bin Münzir er-Rakaşi ile istişare etmiş, Hudayn da kendisine şöyle demişti: “Yerinden ayrılma ve hasta olduğunu belirt. Diğer taraftan Müminlerin emirine de mektup yazarak, seni vali olarak bırakmasını iste, çünkü Onun hem idaresi iyidir, hem de senin hakkında iyi düşünür.” Yezid ise ona şu cevabı verdi: “Bizler itaat ile bereketlendirilmiş bir aileyiz. O bakımdan ben amirlerime muhalefet etmekten hoşlanmıyorum.” Daha sonra Yezid yol hazırlıklarına başladı, ancak işi ağırdan alıyordu. Bu arada Haccac Mufaddala: “Ben seni Horasana vali tayin ediyorum.” diye mektup yazdı. Bunun üzerine Mufaddal da kardeşi Yezidi çabucak yola çıkması için teşvike koyuldu. Bununla ilgili olarak Yezid kendisine şöyle dedi: “Benden sonra Haccac seni bu görevde bırakmaz. Bunu yapmağa Onu iten sebep kendisine karş gelmemden korkmasıdır. Pek yakında bunun böyle olduğunu göreceksin.”
Yezid 85 yılının rebiyülahir (M. Nisan-Mayıs 704) ayında yola koyuldu.
Haccac da kardeşi Mufaddalı dokuz ay vali olarak bıraktıktan sonra azletti.
Denildiğine göre, Yezidin azledilmesinin sebebi şudur: Hacca Abdurrahman bin Eşasın işini bitirdikten sonra Yezid bin Mühelleb ve ailesinden başka uğraşacak kimse bulmadı, çünkü Haccac bütün Iraklıları avucunuı: içerisine almış olduğu halde Horasanda bulunan Mühellebin ailesi ile onlarla birlikte bulunanları elinin altına alamamıştı. Bu bakımdan Haccac onların Irakı ellerinden alabilecekleri korkusuna kapılmıştı. Haccac Yezide yanına gelmesi için mektup yazıyor, ancak Yezid düşmanlarla karşı karşıya ve savaş halinde olmayı mazeret olarak gösteriyordu. Sonunda Haccac Abdülmelike mektup yazarak Yezidin azledilmesini istedi ve onların Zübeyroğullarına itaat ettiklerini bildirdi. Bu sefer Abdülmelik Ona az önce geçtiği şekle yakın ifadelerle mektup yazdı. Olayın geri kalan kısmı ise bundan önce anlattığımız gibidir.
Yezid azledildikten sonra Hudayn Ona şöyle der:
Ben sana kesin bir emir verdim, sen uymadın; Sonunda valiliğin alındı elinden ve pişman oldun. Ben artık senin için ağlamıyorum, Salimen geri dönmen için de dua etmiyorum.
Taberi der ki: Kuteybe Horasana gelince Hudayna: “Yezide ne söylemiştin?” diye sorduğunda Hudayn: “Benim Ona söylediğim şudur.” deyip şu beyitleri okumuştu:
Ben sana kesin bir emir verdim, sen uymadın; Kınayacak olursan önce kendini kına.
Haccac senin asi olduğunu öğrenirse, Onun kesin emrine karşı gelmiş olursun.
Bunun üzerine Kuteybe: “Peki, sen Ona neyi emrettin de sana ka geldi?” diye sordu. Hudayn şöyle cevap verdi: “Ben Ona sarı (altın) olsun. beyaz (gümüş) olsun, hepsini emirin yanına götürmesini emrettim.”
Bazıları der ki: Kuteybe Hudaynın böyle bir şeyi uyduruverdiğini anladı.
Denildiğine göre, Haccac Yezid e: “Harezme gaza yap.” diye mektup yazmış, Yezid de Ona: “Orasının ganimeti azdır, bize karşı koyacakları da fazladır.” diye karşılık verince: “Yerine bir vekil tayin et ve gel.” demişti. Daha sonra Yezid: “Ben Harezme gaza yapmak istiyorum.” diye yazınca Haccac: “Hayır, oraya gaza yapma, orası senin dediğin gibi bir yerdir.” diye cevap verdiği halde Yezid Haccaca itaat etmeyip gaza yaptı. Buranın halkı ile barış yaptı ve bazı kimseleri de esir aldı.
Yezid beraberindekilerle birlikte kış mevsiminde geri döndü. Yolda soğuk olunca esirlerin elbiselerini alıp giydiklerinden esirler öldü. Daha sonra Haccac: “Yanıma gel.” diye yazmış, O da Haccacın yanına gitmişti.
Yezid gittiği her yerde yollarına reyhanlar serilip karşılanıyordu.