Askerleri iyileşip sağlıklarına kavuşunca Hassan: “Kalan Afrika hükümdarlarından en büyüğünün kim olduğunu bana söyleyiniz.” dedi. Ona Berberilere hakim olan ve Kahine diye bilinen bir kadını gösterdiler. Gayptan bazı şeyleri etrafındakilere haber verdiği için Ona Kahine denilmişti. Kendisi Berberi idi ve Evras dağlarında bulunuyordu. Küseylenin öldürülmesinden sonra bütün Berberller Onun etrafında birleşmişti. Afrikalılara Kahineyi sordu, onlar da işgal ettiği yerin büyüklüğÜnden söz ederek: “Onu öldürecek olursan artık Berberller sana karşı muhalefet etmezler.” dediler. Bunun üzerine Hassan Kahinenin üzerine yüıüdü. Bulunduğu yere yaklaşınca Kahine Bağaye Kalesini -kalelere hücum etmek ve onları ele geçirmek istiyor düşüncesiyle- yıktırdı; ancak Hassan kaleye gitmedi ve bizzat Kahinenin Üzerine yürüdü. Her iki ordu karşı karşıya geldiler ve görülmemiş bir şekilde bir, irleriyle çarpıştılar. Müslümanlar bozguna uğradı ve pek çok kişi öldürüldü. Hassanın kendisi de geri çekilmek zorunda kaldı ve büyük bir topluluk da esir edildi. Kahine Kayslı Halid bin Yezid dışında kalan bütün esirleri serbest bıraktı. Halid şerefli ve kalıraman birisi olduğundan Kahine Onu evlat edindi.
Yenilgiden sonra Hassan Afrikadan ayrıldı ve kaldığı yerden Abdülmelike mektup yazarak durumu bildirdi. Abdülmelik kendisine yeni bir emre kadar olduğu yerde kalmasını buyurdu. Bu bakımdan Hassan Berka dolaylarında beş yıl süreyle kaldı ve bu yüzden buraya Hassanın sarayları, köşkleri anlamına gelen Kusur-i Hassan adı verildi. Kahine ise bütün Afrikayı eline geçirdi ve halkına son derece kötü davranmağa, onlara haksızlık edip zulümler yapmağa başladı.
Daha sonra Abdülmelik Hassana pek çok mal ve ordu gönderip tekrar Afrika üzerine yürüyerek Kahine ile savaşmasını emretti. Hassan Kahinenin anında hala esir bulunan Halid bin Yezide gizlice bir mektup göndererek durumu öğrenmek istedi. Halid yazdığı cevabı mektubu bir ekmeğin içerisine yereştirdi, elçi de bunu alıp geri döndü. Kahine saçlarını çözmüş olarak çıktı ve şöyle demeğe başladı: “Onların mülkleri insanların yediklerinin içerisinde gitti.” Gelen elçi arandıysa da bulunamadı.
Elçi Hassanın yanına vardığında ekmek pişirilirken mektubun yanmış DIduğu görüldü. Bu sebeple bir daha Halidin yanına döndü. Halid de ona ilk mektubunda yazdıklarını tekrarladı ve bu defa mektubu atın eğerinin şişkince tarafının içine yerleştirdi.
Hassan, durumu öğrenince yola koyuldu. Kahine Hassanın üzerine gelmekte olduğunu öğrenince şöyle dedi: “Araplar bu ülkeyi, altını ve gümüşü istiyorlar; bizler ise tarlaları ve otlakları istiyoruz; o bakımdan ben Afrikayı tamamıyla tahrip ederek onların ümitlerinin kesilmesini istiyorum.” Sonra bütün taraftarlarını dört bir yana gönderip ülkeyi tahrip etmelerini istedi. Onlar da her tarafı tahrip ettiler, kaleleri yaktılar ve malları talan ettiler. işte bu, Afrikanın ilk olarak tahrip edilmesidir.
Hassan Afrikaya yaklaşınca karşısına bir grup Bizanslı çıktı ve Kahineye karşı kendilerine yardım edilmesini isteyerek şikayette bulundular. Hassan bu duruma sevindi ve Kabise yürüdü. Kabisliler, Hassanı ikram ve itaatle karşıladılar. Halbuki şimdiye kadar kendilerini kalelerinde koruyorlardı. Hassan Kabise bir amil tayin ettikten sonra yolu daha da kısaltmak amacıyla Kafsa üzerine yürüdü. KafSaada bulunanlar kendisine itaat etti. Hassan, hem burayı, hem de Kastmya ve Nefzaveyi eline geçirdi.
Kahine Hassanın yaklaşmakta olduğu haberini alınca iki çocuğunu ve Halid bin Yezidi yanına çağırtıp şöyle dedi: “Ben öldürüleceğim, o bakımdan sizler Hassanın yanına giderek kendiniz için eman isteyiniz.” Bunun üzerine iki oğlu ve Halid Hassana gittiler ve yanında kaldılar. Hassan Kahinenin üzerine gitti. iki ordu karşılaştı ve aralarında son derece şiddetli bir çarpışma oldu. Ölenlerin sayısı o kadar çoktu ki herkes her iki ordunun da tükeneceğini zannetti. Ancak daha sonra Allah Müslümanlara yardım etti ve Berberller bozguna uğradı, pek çoğu öldürüldü. Kahinenin kendisi de yakalandı ve öldürüldü.
Daha sonra Berberiler Hassandan eman istediler. O da onlara eman verdi ve düşmanlarla cihat etmek üzere aralarından on iki bin kişilik bir ordu oluşturmayı şart koştu. Onlar da bu şartı kabul ettiler. Hassan bu on iki bin kişinin başına Kahinenin iki oğlunu komutan yaptı. Daha sonra islamiyet Berberiler arasında oldukça yayıldı.
Hassan bu yılın Ramazan (4 Ocak – 2 Şubat 694) ayında Kayravana geri dündü ve Abdülmelikin vefatına kadar Afrikanın tartışmasız yöneticisi olarak kaldı.
Velid bin Abdülmelik başa geçince Afrikaya amcası Abdullah bin Mervanı vali tayin edip Hassanı azletti. Ayrıca 89 yılında da Musa bin Nusayrı oranın valiliğine getirdi. inşallah ileride bunları da anlatacağız.
Vakidinin belirttiğine göre ise Kahine, Küseylenin öldürülmesinden dolayı gazaba gelerek ayaklanmış, bütün Afrikayı eline geçirmiş, Afrikalılara çok çirkin bir şekilde davranıp oldukça büyük ölçüde zulümler yapmıştı. Hatta 67 yılında Züheyr bin Kaysın öldürülmesinden sonra Kayravanda bulunan Müslümanlar da oldukça büyük eziyetler görmüşlerdi. Bunun üzerine Abdülmelik Afrikaya Hassan bin Numanı vali olarak tayin etmiş, O da oldukça kalabalık ordularla Kahinenin üzerine gitmişti. Meydana gelen çarpışmada Müslümanlar bozguna uğ-rayarak pek çok kişi ölmüş, Hassan da geri kaçarak Berka taraflarına gelmişti. Burada Hicretin 74. yılına kadar kalmış, daha sonra Abdülmelik Ona kalabalık bir ordu göndererek Kabinenin üzerine gitmesini emretmişti. Bunun üzerine Hassan Kahinenin üzerine gitmiş, çarpışıp bozguna uğratmış ve bizzat Kahineyi de öldürdüğü gibi, çocuklarını da öldürerek Kayravana geri dönmüştü.
Hassanın Kahinenin öldürülmesinden hemen sonra Abdülmelikin yanına geri döndüğü ve Afrikaya Ebü Salih adında birisini yerine vekil bıraknğı da söylenir. Fahs Salih denilen yer de ona nispet edilir.
Bu yıl hac emirliğini Haccac bin Yüsuf yaptı. Medine Kadısı Abdullah bin Kays bin Mahreme, Kufe Kadısı Şüreyh, Basra Kadısı ise Hişam bin Hubeyre idi.
Abdülmelikin bu yıl bir umre yaptığı söylenirse de doğru olamaz. Muhammed bin Mervan bu yılın yaz aylarında Bizanslılara bir gaza tertiplemiş ve Anatoliaya kadar varmıştır.
Cabir bin Semura es-Süvai Küfede, Bişr bin Mervanın valiliği sırasında bu yıl içerisinde vefat etti. Yine Bişrin valiliği döneminde Kufede Ebü Cuhayfe de vefat etti.
Ezdli Amr bin Meymün da bu yıl vefat etmiştir. Onun 75 yılında vefat ettiği de ileri sürülmüştür. Amr Cahiliye dönemini de görmüş bir kimse olup oldukça uzun yaşayan kişilerdendir.
Abdullah bin Utbe bin Mesüd da bu yıl vefat etmiştir. Abdullah Ömerin amillerinden birisidir. Onun 73 yılında vefat ettiği de ileri sürülmüştür.
Sahabiliği de olan Temimli Abdurrahman bin Osman de bu yıl vefat edenler arasındadır.
Muhammed bin Hatıb bin Haris el-Cumahi de bu yıl vefat etmiştir. Kendisi Habeşistanda dünyaya gelmiş ve Peygamberin yanına getirilmişti.
Ensardan Ebü Said bin Mualla da bu yıl vefat etmiştir. Küfeli Evs bin Damac da bu yıl vefat edenlerdendir.